Sanıklar Uğur G....., Serdar A..., İsmail E...., Uğur D...... ve Ertuğrul V....hakkında Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesince 20.06.2005 gün ve 369-238 sayı ile; mağdurlar Gürkan Mardan ve Ramazan T....'a karşı işledikleri iddia edilen iki ayrı yağma suçundan beraat kararları verilmiş; bu hükümlerin yerel Cumhuriyet savcısı tarafından (sanıklar aleyhine) temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 6. Ceza Dairesince 07.12.2005 gün ve 11849-11494 sayı ile; "....………… III.Cumhuriyet savcısının; yakınanlar Gürkan M..... ile Ramazan T....'a yönelik nitelikli yağma suçlarından; sanıklar Uğur G....., Serdar A..., İsmail E...., Uğur D...... ve Ertuğrul V....hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizine gelince: Adı geçen sanıkların gece vakti birlikte hareket edip, silah kullanarak yakınanların cep telefonlarını yağmaladıkları ve yağma suçlarının tamamlanmasından sonra olay yerinden ayrılmadan, yakınan Gürkan'ın cep telefonunu ve sim kartını, yakınan Ramazan'ın ise; sadece cep telefonunu geri verdikleri; yakınan Ramazan'ın sim kartının geri verilmediğinin oluşa uygun kabulden anlaşılması karşısında; yakınan Gürkan'a yönelik suç için 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c-d-h ve 168/3. maddeleri, yakınan Ramazan'a yönelik suç için aynı Yasanın 149/1-a-c-d-h maddeleri uyarınca cezalandırılmaları yerine yazılı gerekçe ile bu suçlardan beraatlerine karar verilmesi.." isabetsizliğinden beraat hükümleri bozulmuştur. Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesince 19.09.2006 gün ve 145-331 sayı ile; ".....Mahkememizin 2003/369-238 sayılı kararındaki gerekçeye ve oluşa göre müştekiler Gürkan ve Ramazan'a yönelik nitelikli yağma suçlarından verilen beraat kararlarının bozulmasına ilişkin Yargıtay 6. Ceza Dairesi görüşüne katılmak mümkün değildir. " denildikten sonra önceki gerekçe ile direnilmiş; ancak bununla yetinilmeyerek gerekçeye; "……..Mahkememiz kararının kısmen onanması ve kısmen bozulması üzerine mahkememizce bozma ilamına uyulması halinde hukuksal bir sorun daha ortaya çıkacaktır. Bozma ilamına uyulması halinde sanıkların Gürkan'a karşı yağma suçundan dolayı mahkememizin onanan kararındaki teşdit sebepleri de dikkate alındığında 149/1-a-c-d-h, 168/3,62 maddeleri gereğince 6 yıl, müşteki Ramazan'a karşı yağma suçundan dolayı da 149/1-a-c-d-h,62 maddeleri gereğince 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılabilecekleri, sonuçta onanan hükümlerle birlikte sonuç cezalarının 43 yıl 25 ay 30 güne ulaşacağı ve bu sürenin de suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması halinde 77. madde gereğince 36 yıldan fazla hapis cezasına hükmedilemeyeceğine ilişkin kural dikkate alındığında sanıklar lehine olan kanunun 765 sayılı TCK olduğu anlaşılacaktır. Ancak mahkememizce yağma suçu yönünden lehe olan kanunun 5237 sayılı Yasa hükümleri olduğunun tespitinin yapılmış olması ve buna göre yapılan uygulamanın da onanarak kesinleşmesiyle yeniden lehe kanunun tespitinin kesinleşen kararlar bakımından nasıl yapılacağı belirsizdir. Bu durumun direnme kararının incelenmesi sırasında irdelenmesi gerektiği kanaatiyle önceki kararda direnilmesine karar vermek gerekmiştir." şeklinde bir açıklama eklenmek suretiyle her iki sanığın beraatına karar verilmiştir. Yerel Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli, 15.12.2006 gün ve 306767 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü; TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA GENEL KURULU KARARI Ceza Genel Kurulunda; sanıklar Uğur G....., Serdar A..., İsmail E...., Uğur D...... ve Ertuğrul V....hakkında, mağdurlar Gürkan M..... ve Ramazan T....'a karşı yağma suçlarından verilen beraat hükümlerine hasren yapılan incelemede; 1-Yargılama konusu maddi olayın; Lokantaya yemek yemeye gelen ve silahlı olan sanıkların, mağdurların cep telefonlarıyla oynadıklarını görmeleri üzerine, ihbar ediliyoruz düşüncesine kapılarak, silahlarını çekip, her iki mağdurun cep telefonlarını masanın üzerine bıraktırdıktan sonra başka suçlar da işleyerek olay yerinden ayrıldıkları tarzında gerçekleştiği, Sanıkların olay yerinden ayrılırken Gürkan M.....'ın telefonunu olduğu gibi bıraktıkları, ancak Ramazan T....'ın telefonuna ait sim kartının sanıklar ayrıldıktan sonra bulunamadığı, 2-Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca çözümlenmesi gereken hukuki ihtilafın; Sanıklar Uğur G....., Serdar A..., İsmail E...., Uğur D...... ve Ertuğrul Vural'ın; mağdurlar Gürkan M..... ve Ramazan T....'a karşı işledikleri iddia edilen yağma suçlarının sübutuna ilişkin bulunduğu, 3-Ön mesele; Esasa ilişkin görüşmelere geçilmeden önce; Yerel Mahkemece verilen hükmün, henüz Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni bir hüküm olduğu görüşüyle, dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerektiği ileri sürüldüğünden, bu hususun ön mesele olarak görüşüldüğü, 4-Değerlendirme; Dosya bu yönüyle incelendiğinde; Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığının tartışılarak, bu hususta ısrar edilmesine karar verilen bölüm itibarıyla; Yerel Mahkemenin yeni bir gerekçe göstermesi söz konusu olmayıp; bu bölümde, sırf önceki delil ve sebeplere dayanılarak, niçin eski kararda direnildiğinin daha geniş biçimde anlatılmış olması nedeniyle, yeni bir gerekçeden söz edilemeyeceği, Ancak; bahsedilen bölümün hemen ardına "mahkeme kararının kısmen onanıp, kısmen bozulması üzerine mahkemenin bozma ilamına uyması halinde; 765 sayılı Yasada yer alan cezaların içtimaına ilişkin hükümlerin 5237 sayılı Yasada yer almaması nedeniyle hukuksal bir sorunun ortaya çıkacağını örnekleriyle açıklayan" yeni bir bölümün eklenerek önceki kararda direnilmesine ve sanıkların beraatına karar verilmiş olması nedeniyle, belirtilen ek gerekçenin önceki kararda yer almayan ve ilk defa direnme kararında dile getirilen yeni bir husus olduğu, Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi; a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak, d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, Suretiyle verilen kararın; özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karar sayılacağı, bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerektiği, Görüş ve kanaati benimsenmekle; Yerel Mahkemece bozma nedenine karşı direnildiği belirtilmiş ise de, direnme kararında ilk hükümde yer almayan yeni bir gerekçeye dayanıldığı anlaşılmaktadır. Dayanılan yeni gerekçe Özel Daire denetiminden geçmemiştir. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksızdır. Belirtilen ön mesele nedeniyle; dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesi gerektiğinden esasa girilmemelidir. 5-Karşı düşünce; Çoğunluk görüşüne katılmayan Genel Kurul Başkanı O. Şirin; "Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık sübuta ilişkindir. Yerel Mahkemece sübuta ilişen direnmenin nedenleri açıklanırken; önceki hükümde değinilmeyen yeni bir gerekçeye dayanılmamış, önceki kararda yine önceki gerekçe ile ısrar edilmiştir. Ön mesele olarak öne sürülen husus ise; Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin dışında, bilgi vermeyi amaçlayan ek ve fazladan bir açıklamadır. Bu nedenle; söz konusu açıklamaya hukuki değer atfedilemeyeceğinden, ön meselenin atlanarak, esasın görüşülmesi gerekir" biçiminde, Çoğunluk görüşüne katılmayan diğer Kurul üyeleri de benzer gerekçe ile karşı oy kullanmışlardır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Dosyanın saptanan eylemli uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 6.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 03.04.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuç
Belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davanın sonuç bölümünün kısmi dava niteliğinde olması
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.06.2016 gün ve 2011/680 E., 2012/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 gü
Davanın usulden reddi - hak düşürücü süre - karar sonucu - DAVA ŞARTI
T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : Kayseri(Kapatılan) ... Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı olarak
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?