Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 315 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 266 - Esas Yıl 2015





Yargıtay Dairesi : 2. Ceza DairesiMahkemesi :Asliye CezaElektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanığın beraatine ilişkin, Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.02.2013 gün ve 432-118 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 03.02.2014 gün ve 32293-2545 sayı ile;"02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği araştırılarak, gidermediğinin tespiti halinde, 'şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine' dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.Yerel mahkeme ise 13.05.2014 gün ve 144-312 sayı ile;"...Sanık tarafından tüketilen elektriğin tutanak adresinde takılı bulunan sayaç tarafından kaydedildiği ancak abonelik bulunmadığı anlaşıldığından, tüketilip sayaç tarafından kaydedilen elektrik bedelinin sayaca bir müdahale olmaması nedeniyle her zaman yasal yollardan katılan şirket tarafından tahsil imkanı bulunması nedeniyle kayıt dışı elektrik kullanımı söz konusu olmadığından, sanık ile katılan şirket arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelikte bulunması nedeniyle sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlülükte bulunan TCK'nun 142/1-f ve yeniden düzenlenen TCK'nun 163/3. maddesindeki karşılıksız yararlanma suçunun unsurlarını oluşturmadığı kanaatine varılmış, her ne kadar Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce sanığın kurum zararını giderip gidermediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiş ise de, dosyadaki 24.01.2013 tarihli yazıda kaçak elektrik tespit tutanağına göre yapılan tahakkukla ilgili faturanın ödenmediği açıkça belirtilmiş olup, yazının düzenlenme tarihi itibarıyla 6352 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürenin geçtiği, bu sürenin bitmesinden sonra sanığa kararda belirtilen biçimde ödeme yaptığı taktirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilebileceği ile ilgili yasal olarak bildirim yapılmasının mümkün olmadığı, yasa tarafından ödeme için verilmeyen bir sürenin de Mahkeme tarafından sanığa tanınamayacağı göz önünde bulundurulduğunda, eylemin elektrik enerjisi hakkında hırsızlık (karşılıksız yararlanma) suçunu oluşturmaması nedeniyle sanığa herhangi bir bildirim yapılmadığı" gerekçesiyle önceki hükmünde direnerek sanığın beraatine karar vermiştir.Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.02.2015 gün ve 279554 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINACEZA GENEL KURULU KARARIÖzel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanığa, katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesinin isabetli olup olmadığının tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle yerel mahkeme direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.İnceleme konusu dosyada, sanığın beraatine ilişkin hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; sanığa katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yerel mahkemece; "...Sanık tarafından tüketilen elektriğin tutanak adresinde takılı bulunan sayaç tarafından kaydedildiği ancak abonelik bulunmadığı anlaşıldığından, tüketilip sayaç tarafından kaydedilen elektrik bedelinin sayaca bir müdahale olmaması nedeniyle her zaman yasal yollardan katılan şirket tarafından tahsil imkanı bulunması nedeniyle kayıt dışı elektrik kullanımı söz konusu olmadığından, sanık ile katılan şirket arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelikte bulunması nedeniyle sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlülükte bulunan TCK'nun 142/1-f ve yeniden düzenlenen TCK'nun 163/3. maddesindeki karşılıksız yararlanma suçunun unsurlarını oluşturmadığı kanaatine varılmış, her ne kadar Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce sanığın kurum zararını giderip gidermediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiş ise de, dosyadaki 24.01.2013 tarihli yazıda kaçak elektrik tespit tutanağına göre yapılan tahakkukla ilgili faturanın ödenmediği açıkça belirtilmiş olup, yazının düzenlenme tarihi itibarıyla 6352 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürenin geçtiği, bu sürenin bitmesinden sonra sanığa kararda belirtilen biçimde ödeme yaptığı taktirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilebileceği ile ilgili yasal olarak bildirim yapılmasının mümkün olmadığı, yasa tarafından ödeme için verilmeyen bir sürenin de Mahkeme tarafından sanığa tanınamayacağı göz önünde bulundurulduğunda, eylemin elektrik enerjisi hakkında hırsızlık (karşılıksız yararlanma) suçunu oluşturmaması nedeniyle, sanığa herhangi bir bildirim yapılmadığı" şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.İlk hükümde yer almayan bu yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olup, Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bir konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanuni imkân bulunmamaktadır.Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.05.2014 gün ve 144-312 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.