Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 194 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 128 - Esas Yıl 2009





Birden çok yağma eyleminden sanıklar Ö....Ş....S... ve B...V...U...’ın, diğer eylemlerinin sabit olmadığından bahisle beraatlarına; yakınan Y.... B...’na yönelik eylemin ise sabit olduğu kabul edilerek, lehlerine olduğundan bahisle 5237 sayılı TCY’nın 149/1-c, 150/2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarına, haklarında TCY’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin A..... 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.06.2005 gün ve 98-197 sayı ile verilen kararın, sanıklar müdafii ve o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 10.02.2009 gün ve 12183-2108 sayı ile yakınan Y..... K......’ya yönelik eylemleri nedeniyle kurulmuş olan hükmün incelenmesinde, eylemlerinin sabit olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, yakınan Y...... B......’na yönelik eylemleri nedeniyle kurulmuş olan hükmün ise; “Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK’nun 326/2. maddesine aykırı olarak ““müteselsilen”” alınmasına karar verilmesi”” isabetsizliğinden bozulmasına, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerine ilişkin cümleden ““müteselsilen”” kelimesi çıkartılmak suretiyle yerine, ““harcanmasına neden oldukları giderlerin ayrı ayrı alınmasına”” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 27.05.2009 gün ve 119375 sayı ile; “5237 sayılı TCK 53/4. maddesinin 2. cümlesi ‘‘fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler birinci fıkra hükmü uygulanmaz’ uyarınca 5237 sayılı TCK’nun 53/1. madde ve fıkrasında belirtilen hakları kullanmaktan suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanıkların yoksun bırakılamayacağı, bu nedenle mahalli mahkemenin hükmünde yer alan ‘‘sanıklar hakkında TCK’nun 53/1. md. uygulanması’ cümlesinin çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir. Bu konuda Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2008 tarih ve 261-32 sayılı kararı mevcuttur”” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire kararının (I) nolu düzelterek onamaya ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA GENEL KURULU KARARI Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıkların 18 yaşından küçük olması karşısında, haklarında TCY’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir. 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 4. fıkrasında, ““Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz”” hükmüne yer verilmiştir. Bu fıkra hükmüne göre, failin, eylemin gerçekleştirildiği tarihte onsekiz yaşından küçük olması halinde, hakkında maddenin 1. fıkrasında yer alan güvenlik tedbirlerinin uygulanması olanaksızdır. Somut olayda, suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının uygulanma koşulları bulunmamaktadır. O halde, Yerel Mahkemece, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle Özel Dairece, yargılama giderlerinin belirlenmesindeki isabetsizlik yanında bu yasaya aykırılığın da bozma nedeni yapılmamış olması isabetsizdir. Bu itibarla haklı nedenlere dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 10.02.2009 gün ve 12183-2108 sayılı kararında (I) numaralı bölümünde yer alan düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA, 3- A....... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.06.2005 gün ve 98-197 sayılı, sanıklar Ö..... Ş..... S.... ve B.... V.... U...’ın, mağdur Y..... B......’na yönelik eylemleri nedeniyle kurulmuş olan hükmün; a- 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının uygulanma koşulları bulunmadığı halde, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesi uygulanmak suretiyle haklardan yoksun bırakılmalarına karar verilmesi, b- Yargılama giderlerinin, her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, CYY’nın 326/2. maddesine aykırı olarak ““müteselsilen”” alınmasına karar verilmesi, İsabetsizliklerinden dolayı BOZULMASINA, 4- Ancak, bozma nedenleri yeni bir yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca, halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, Yerel Mahkeme hükmünden, a- Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılmak, b- Hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerine ilişkin cümleden ““müteselsilen”” sözcüğü çıkartılıp yerine, ““harcanmasına neden oldukları giderlerin ayrı ayrı alınmasına”” ibaresi eklenmek suretiyle, Diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.