Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 904 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2805 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki “tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesince (Kapatılan Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi) davanın kabulüne dair verilen 20.09.2012 gün ve 2009/707 E., 2012/526 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 29.4.2013 gün ve 2013/3395 E., 2013/8061 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, imar uygulaması sırasında malikinin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisi için ayrılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakati ile kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerler için taşınmazda imar değişikliği yapılsa bile, eski maliklerince mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve tescili istenilemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabul kararı verilmesi,Doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, imar uygulaması sırasında malikinin muvafakati ile kamu hizmetine tahsisi yapılan taşınmazın, tahsis amacının değiştirilmesi nedeniyle davacı adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş, Yerel Mahkemece önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir. Direnme kararının davalı vekilince temyizi üzerine, Yerel Mahkemece süresinde temyiz harcı yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek karar verilmiştir.Ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca, öncelikle yerel mahkemenin ek kararına yönelik davalı vekilinin temyiz istemi incelenmiştir. 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434. maddesine göre temyize başvururken karar ve ilam harcının eksik ödendiği, temyiz dilekçesi mahkemece kayda alındıktan sonra anlaşılırsa; kararı vermiş olan mahkeme tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene bildirilir (1086 sayılı HUMK m.434/3, 6100 sayılı HMK m.344). Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ihtarda yer aldığı üzere temyiz eden bu isteminden vazgeçmiş sayılarak dilekçe reddedilir. Somut olayda; davalı vekiline gerekçeli karar 22.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince temyiz dilekçesi İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazılmış ve bu mahkemeye verilmiştir. Dilekçe kendisine verilen mahkemece 01.10.2014 tarihinde UYAP bilişim sistemine harcı alınmadan dilekçenin kaydı yapılmış, 14.10.2014 tarihinde ise dilekçe, kararı veren Kartal (Kapatılan) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştiği İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Temyiz isteyen davalı tarafın kendisinin ya da işleminin harçtan istisna ve muafiyetinin bulunmadığı belirgin olmakla, temyiz isteminin incelenmesi için temyiz başvurma ve temyiz peşin harçlarının tahsili gerekir. Bu husus ikmal edilmedikçe temyiz incelemesi yapılamaz. Bu durumda Yerel Mahkemece, harç alınmadan kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında 25.1.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken bu husus gözardı edilerek temyiz harcının yatırılmadığından bahisle “temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır.Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece yapılacak iş, 25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve HUMK'nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılarak; davalı vekiline usulünce muhtıra tebliğ edilip anılan harçların süresi içinde ikmali halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesi; yasal kesin süre içerisinde gerekli harçların yatırılmaması halinde ise, HUMK’nun 434/3. maddesi uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi olmalıdır.Bu nedenle Yerel Mahkemece verilen “temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına” dair ek kararın bozulması gerekir.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, ek kararın yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 29.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.