MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 20/02/2012NUMARASI : 2011/528-2012/22Taraflar arasındaki “tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkeme’since davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.04.2009 gün ve 2006/842 E., 2009/229 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2011 gün ve 2009/9774 E., 2011/2434 K. sayılı ilamı ile; (…Davacı vekili, müvekkili tarafından yurtdışından getirtilen emtianın davalı gümrük müşavirliği şirketine verilen vekalet gereği gümrük işlemlerinin tamamlandığını, daha sonra bu şirket tarafından temin edilen diğer davalıların taşıyıcı ve sürücüsü olduğu araç ile emtianın sevk edilmesi sırasında geceleyin güvenliği olmayan bir yerde park halinde iken aracın emtia ile birlikte çalındığını ileri sürerek, emtia bedeli olan 162.129,34 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı gümrük müşavirliği şirketinin taşıyıcı olmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine, diğer davalılar ise taşıyıcı olarak emtianın çalınmasından dolayı sorumlu oldukları gerekçesiyle, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacıya ait emtianın araç ile birlikte çalınması nedeniyle oluşan zarardan davalı gümrük müşavirliği şirketinin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı ile gümrük müşavirliği arasındaki ilişki vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yasal dayanağı BK 386 ve devamı maddeleridir. Vekil, vekil edenin talimatı doğrultusunda ve iyi bir surette vekaleti ifa ile mükelleftir. (BK 389-390 md.) Vekil müvekkilinin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeye ve bu cihetten dolayı her nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile tediyeye ve zimmetinde kalan paranın da faizini vermeye mecburdur. (BK 392 md.) Vekalet sözleşmesi, sonucu itibariyle bir güven ilişkisi olduğundan vekalet konusunun yerine getirilmesinden vekile düşen başlıca yüküm onu özen ve sadakatle ifa etmesidir. B.K.'nun 390/1. maddesi özenle ifa borcunun sınır ve kapsamını çizmiştir. Anılan madde hükmüne göre vekilin sorumluluğu genel olarak hizmet sözleşmesinde işçinin sorumlu olduğu hükümlere tabidir. Vekilin özenle ifası, hizmet sözleşmesinde olduğu gibi, sözleşmenin hükümlerine ve BK'nun 321. maddesinde açıklanan işçinin özen ve sadakat borcuna ilişkin unsurlara göre belirlenecektir. BK'nun 390/2. maddesine göre vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir surette ifa ile mükelleftir. Vekilin özenle ifada bulunduğunun kabulü için tedbirli ve basiretli şekilde hareket etmesi gereklidir. BK'nun 32 ve 98. madde hükümleri her türlü kusuru kapsar. O nedenle vekilin kusuru pek hafif olsa dahi sorumluluktan kurtulamayacaktır. Yine sadakatle ifa müvekkilin yararına ve onun arzularına uygun olarak hareket etme borcunu kapsar. Sadakatle ifa genel bir anlatımla objektif iyi niyet kurallarına uygun olarak ifa şeklinde tanımlanmaktadır. (Bkz. Hatemi/ Şerozan Arpacı, Borçlar Hukuku Özel Bölüm, İst. 1992, s. 319, 320) Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, davacıya ait emtianın gümrük işlemlerinin tamamlanması ve emtianın davacıya sevk ve nakli hususunda davalı gümrük müşavirliği şirketine vekalet verilmiş olup, buna dayalı olarak davalı şirket diğer davalı taşıyıcı şirketi temin etmiş ve emtianın davacıya sevki sırasında sürücünün aracı geceleyin güvenliği olmayan bir yerde park etmesi sonucu araç yükü ile birlikte çalınmıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, aracın güvenliği olmayan bir yerde park edilmesi sonucu emtianın çalınmasından dolayı davalı taşıyıcı şirket kusurlu ve sorumlu olup, davalı gümrük müşavirliği şirketi de vekil olarak doğru taşıyıcıyı seçmede gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumludur. Bu itibarla, mahkemece, davalı gümrük müşavirliği şirketinin taşıyıcıyı seçerken vekalet görevini özenle yerine getirmemesi nedeniyle davacıya ait emtianın çalınmasından dolayı oluşan zarardan sorumlu olduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, taşınan emtianın zayi olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı tarafından ithal edilen emtianın gümrük işlemlerinin davalılardan ....... Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti tarafından vekâleten yerine getirildiği, emtianın gümrükten çekilmesinden sonra nakliyesi esnasında zayi olmasından bu şirketin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle bu davalı açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıya ait olan emtianın taşındığı araç ile birlikte çalınmasıyla oluşan zarardan davalılardan.... Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti’nin de sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Bilindiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 762 vd. maddelerinde taşıma işlerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, “Taşıma İşleri Komisyonculuğu” başlıklı 808. maddesinde; “Ücret mukabilinde kendi namına ve bir müvekkil hesabına eşya taşıtmayı sanat ittihaz etmiş olan kimseye taşıma işleri komüsyoncusu denir. Bu ayırımdaki hususi hükümler baki kalmak şartiyle komüsyon mukavelesi ve eşyanın taşınmasına ait hususlarda, taşıma mukavelesi hakkındaki hükümler taşıma işleri komüsyonculuğuna da tatbik olunur.” hükmü getirilmiştir.Aynı yasanın 814. maddesinin ilk iki fıkrası ise; “Aksine mukavele olmadığı takdirde komüsyoncu eşyayı kendi vasıta ve adamları ile taşıyabileceği gibi kendi yerine geçen taşıyıcılara da taşıtabilir. Bu halde komüsyoncu taşıyıcı sayılır. Komüsyoncu, taşıma senedinin ikinci nüshasını 771 inci madde hükmünce kendi adına imza edip müvekkiline gerivermiş veya kendi adına taşıma ilmühaberi tanzim ederek müvekkiline vermiş veyahut kendisiyle müvekkili arasında taşıma ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir para tayin edilmiş ise komüsyoncu taşıyıcı sayılır.” şeklindedir.Bu itibarla; ücret karşılığı kendi namına ve müvekkili hesabına eşya taşımayı sanat ittihaz etmiş olan kimse taşıma komisyoncusu olarak nitelendirilecek ve TTK’nun 809. maddesi uyarınca, taşıyıcıları tedbirli bir tacir gibi seçmeye, müvekkilinin menfaatlerini korumaya mecbur olacaktır. Aksi halde aynı Kanun’un 814 ncü maddesine göre, eşyayı taşıttığı kimselerin fiil ve kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu tutulabilecektir.Taşıma işler komisyoncusunun eşyanın taşınmasına ilişkin hususlar yönünden, aynı zamanda taşıma sözleşmesi hakkındaki hükümlere tabidir. (İsv.BK 439; TTK.808/II). Başka bir ifadeyle taşıma komisyoncusunun faaliyeti eşyanın taşıyıcıya teslimi ile son bulsa da, komisyoncu kanun gereği taşımanın yerine getirilmesinden taşıyıcı gibi sorumludur. (Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku 15.Baskı S.218)Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından davalı .... Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti’ne verilen 36458 yevmiye nolu ve 21.12.2005 tarihli vekaletnamenin tetkikinde; gümrük işlemleri yanı sıra “tahmil, tahliye ve teslim işlemleri yapmaya, eşyayı sevk ve nakle” ilişkin özel yetki de verilmiş olduğu görülmektedir. Dosyaya ibraz edilmiş olan 18.07.2006 tarihli gümrükten çekilen malların teslim belgesi ise; davalı şirket tarafından form şeklinde düzenmiş olup, kendi isim ve logosu altında çalışanlarının imzasıyla taşıyıcı olarak davalılardan ..... Ekspres Nak. Ltd. Şti’nin sürücüsü davalı E.A.’ya konteynır içerisinde davaya konu emtianın teslim edildiği yönünde açıklama içermektedir.Açıklanan bu belgelerin yanı sıra, diğer davalıların anlatımları, tanık beyanları ve 18.07.2006 tarihli araç bildirim belgesinden; davalılardan .... Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti’nin ücret karşılığında bu işi sanat ittihaz ederek müvekkili hesabına taşımayı yaptırdığı, başka bir deyişle “taşıma işleri komisyoncusu” olduğunu kabul etmek gerekir.Hal böyle olunca; mahkemece, ....Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti’nin taşıma işleri komisyoncusu olarak davacı tarafın uğramış olduğu zarardan sorumlu tutulması gerekirken, davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle bu şirket hakkındaki davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir. Direnme kararı açıklanan bu değişik nedenle bozulmalıdır.S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, aynı Kanun'un 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ceza Mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesinde bağlayıcılığı
Taraflar
arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair
verilen 17.12.2009 gün ve 2008/252 E. 2009/308 K. sayılı kararın
incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.
Hukuk Daires
SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
ZAMANAŞIMINI KESEN SEBEPLER • İCRA TAKİBİ
(.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından yüklenici tarafından açılacak alacak davası Borçlar Kanunu’nun 12
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?