MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2012/465-2013/96Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 21.07.2010 gün ve 2010/36 esas, 2010/229 karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.04.2012 gün ve 2010/15890 esas, 2012/5777 karar sayılı ilamı ile;(...Davacı vekili, davalının keşidecisi müvekkilinin ise hamili olduğu 06.10.2005 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafından ödemeden men talimatı verilerek ödenmediğini ve arkasının yazılmasının engellendiğini ileri sürerek, çek bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çekten dolayı bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre süresi içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, çek bedelinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de davacı vekili mazeret dilekçesine masraf da eklediğine göre, mahkemece, mazeretin kabul edilmediğine dair ara kararının davacı vekiline tebliğ edilmesi, davacı vekilinin mazeretin kabul edilmediğine dosyanın işlemden kaldırıldığına ilişkin ara kararından haberdar edilmesi ve böylece davacı vekilinin 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde davayı yenileme yasal hakkını kullanmasının sağlanması gerekirken, mahkemece bu usuli işlemler yerine getirilmeyerek davanın 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden bahisle yazılı gerekçe ile HUMK'nun 409. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, çek bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Yerel mahkemece, davanın takip edilmemesi üzerine yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve süresi içerisinde davanın yenilenmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; bozma sonrası yapılan yargılama sırasında takip edilmeyen davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davanın yenilenmesi üzerine mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nca işin esasının görüşülmesinden önce, yerel mahkemece Özel Daire bozma kararından sonra davanın üçüncü kez takipsiz bırakılması ve yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından davanın yenilenmesi üzerine yargılamaya devamla direnme kararı verilmesi karşısında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususu önsorun olarak tartışılmıştır.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı HUMK)’nun 409. maddesinde; “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.’’ kuralına yer verilmiştir.Duruşma tutanaklarının incelenmesinde; yerel mahkemece Özel Dairenin birinci bozması öncesi 05.06.2007 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve davacı vekili tarafından yenileme talebinde bulunulması üzerine yargılamaya devam edildiği, yine yerel mahkemece Özel Daire birinci bozması sonrası 20.04.2010 tarihinde dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yenilenmemesi üzerine de 21.07.2010 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmiş, ikinci bozma sonrası 27.09.2012 tarihinde dosyanın üçüncü kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve davacı vekilinin yenileme talebi üzerine yerel mahkemece yargılamaya devamla direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.İkiden fazla takipsiz bırakılan ya da üç ay içerisinde yenilenmeyen davaya uygulanması gereken prosedür (müeyyide) 1086 sayılı HUMK’nun 409/5-son maddesinde açıklanmıştır. Adı geçen Kanununun 409. maddesi emredici bir hükümdür. Kanunlarda açıkça yazmadıkça (3402 sayılı Kadastro Kanunu m. 29 ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu m. 18) aksine uygulama yapılması yasal olarak olanaklı değildir (Hukuk Genel Kurulu’nun 05.03.2008 gün 2008/21-215- 222 E., K. ve 24.09.2008 gün ve 2008/17-588- 573 E., K. sayılı ilamları).Somut olayda, yerel mahkemece; dosyanın 05.06.2007, 20.04.2010 ve 27.09.2012 tarihlerinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, her ne kadar başlık bölümünde açıklandığı üzere Yerel Mahkemece dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılması ve yenilenmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından “davacı vekili mazeret dilekçesine masraf da eklediğine göre, mahkemece, mazeretin kabul edilmediğine dair ara kararının davacı vekiline tebliğ edilmesi, davacı vekilinin mazeretin kabul edilmediğine, dosyanın işlemden kaldırıldığına ilişkin ara kararından haberdar edilmesi ve böylece davacı vekilinin 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde davayı yenileme yasal hakkını kullanmasının sağlanması gerekirken, mahkemece bu usulü işlemler yerine getirilmeyerek davanın 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden bahisle yazılı gerekçe ile HUMK'nun 409. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Yukarıda başlık bölümünde aynen alınan Özel Daire bozmasında dosyanın işlemden kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle değil, mazeret dilekçesine masraf da ekli olması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması kararının tebliğ edilmemesi ve sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulduğundan, dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmış olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca bozma sonrası 27.09.2012 tarihinde dosyanın üçüncü kez işlemden kaldırılmasına verilmiş ise de, davacı vekili tarafından davanın yenilenmesi üzerine yargılamaya devamla yerel mahkeme tarafından direnme kararı verilmiştir.1086 sayılı HUMK’nun 409/5-son fıkrasına göre; işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Söz konusu hüküm emredici bir hükümdür. Kanunlarda açıkça yazmadıkça aksine uygulama yapılması yasal olarak olanaklı değildir.Hal böle olunca; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı, açıklanan bu değişik gerekçeyle bozulmalıdır.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.