Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 900 - Karar Yıl 1997 / Esas No : 677 - Esas Yıl 1997





Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.10.1995 gün ve 1995/413 E-650 K.sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 27.6.1996 gün ve 1996/1187-6537 sayılı ilamiyle; (...Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık dava açma süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmişlerdir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulama tesbitinden kaynaklanmamaktadır. Davada MK.nun 639/2. maddesine dayanıldığına göre bu davalar süreye tabi olmaksızın koşullarının oluşması halinde her zaman açılabilir. Bu itibarla süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine dair verilen karar doğru değildir. Tapuda 1153 parsel numarası ile kayıtlı taşınmazdaki kayıt maliklerinden Mehmet Kızı Havva Aslan'a ait pay kaydının iptal ve tescili istendiğine göre bu kişinin adresinin tesbit edilerek davaya katılması, ölmüş olduğunun tespiti halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesi, bundan sonra iddia ve savunma dairesinde taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında hüküm verilmesi gerekir. Aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir. ..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davacılar vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Yerel mahkeme davanın kadastrodan önceki nedenlere dayandığını ve tutanağın kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 yıl geçtiğini belirterek hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar vermiş, özel daire Medeni Kanun'un 639/2. maddesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının süreye tabi olmadığını belirterek kararı bozmuştur. Yerel mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık, zilyetlik nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarında hak düşürücü süreye ilişkin kuralın uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tesbitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeblere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmüne yer verilmiştir. Maddenin gerekçesi ise (...büyük emek ve masrafla meydana getirilen düzenli kütük ve kadastro işlemlerinin korunmasını sağlamak için, Kamu ve Özel mal ayırımı yapılmadan kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeblere dayanılarak dava açılamayacağı esası getirilmiştir. Burada kadastro işlemlerinin eski olaylara dayanılarak, süresiz olarak askıda bırakılmasının Kamu düzenini ters yönde etkileyeceği ve Kamu zararı doğuracağı gerçeğinden hareketle mülkiyet hakkı değil sadece hak arama hürriyeti kısıtlanmıştır. ..)şeklindedir.Görüldüğü üzere Madde hükmü gerekçesi ile uyumlu olup, kanun koyucunun amacını açıkça ortaya koymaktadır.Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu tartışmasızdır. Hak düşürücü süreler Kamu düzenine ilişkin olup, hakimin bu süreyi kendiliğinden dikkate alması zorunludur. Hak düşürücü süre içinde kullanılmayan hakkın kendisi ortadan kalkar. Bu nedenle hak düşürücü sürelerin zamanaşımında olduğu gibi durması veya kesilmesi de söz konusu değildir. Burada Kanun koyucu büyük emek ve masraf sonucu kadastro ile oluşan sicillerin sürekli olarak tartışılmasını istememiş, bu sicillerin korunmasını amaçlayarak hak arama hürriyetini sınırlandırmıştır. O nedenle tescile tabi olan tüm taşınmazlar yönünden bu kuralın uygulanması zorunludur. Maddede hiçbir istisna hükmüne yer verilmemiştir. Bu nedenle tutanakların kesinleşmesinden 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeblere dayanılarak açılan zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davalarının da dinlenmesi mümkün değildir.Az yukarıda açıklanan hukuki kabulün ışığında somut olaya bakıldığında çekişmeli parselin tutanağının 26.11.1979 tarihinde kesinleştiği, tapu iptal ve tescil davasının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 3.7.1995 tarihinde açıldığı belirlenmiştir. Kadastrodan önceki zilyetlik yönünden davanın hak düşürücü süre bakımından, kadastrodan sonraki zilyetlik yönünden ise tutanağın kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık süre geçmediği çok açıktır. Hal böyle olunca yerel mahkemenin davayı reddetmesi doğrudur, usul ve yasaya uygun direnme kararı onanmalıdır.SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 11.5.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar İŞ KAZASI • BAKİYE ÖMÜR • MADDİ TAZMİNAT İLK PEŞİN DEĞER • MANEVİ TAZMİNAT KARAR1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı A. Elektropanc Elektromekanik San. Müh. Taah. Ve Tic.A.Ş.'nin tüm; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, geçird ZAMANAŞIMINI KESEN SEBEPLER • İCRA TAKİBİ (.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından yüklenici tarafından açılacak alacak davası Borçlar Kanunu’nun 12 Taşkın haciz - yatırılan paranın tüm borcu karşılayıp karşılamadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmeli Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.. Ö.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?