MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince;“Dava dilekçesinde davacı vekili özetle; davalı mahkeme hakimi ...'ın müvekkilinin hiçbir somut eylem veya fiilini göstermeyerek, açık bir gerekçeye bağlamadan ve hatta kendisine ait olmayan ifadeler sebebiyle yargılayıp usulsüz bir şekilde mahkum ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davacı vekiline duruşma gününü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği ve duruşma gününden haberdar olduğu halde 04/02/2014 tarihinde duruşmaya gelmediği, davalı hazine vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirdiğinden ...nun 150/1 maddesi gereğince taraflarca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına 04/02/2014 tarihli duruşmada karar verilmiş, 04/05/2014 gününe kadar üç aylık süre içerisinde de dava yenilenmemiştir. Açıklanan bu durumlar itibariyle aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir.H Ü K Ü M : Yukarıda yazılı bulunan gerekçelerle;1-İşlemden kaldırılan ve üç aylık süre içerisinde yenilenmeyen davanın, ...nun 150/5. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,2-Alınması gereken 25,20.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 18,40.-TL'nin mahsubu ile kalan 6,80.-TL'nin davacıdan alınarak hazineye kaydedilmesine,3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.000,00.-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,,”Dair oybirliği ile verilen 05.05.2014 gün ve 2012/61 E., 2014/64 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARIDavacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü: Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairece, “HMK 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve ihbar edilen hakim vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz isteminin bulunmaması karşısında davalı yanında yer alan ihbar edilen hakimin Özel Daire kararını tek başına temyiz hakkı bulunup bulunmadığı incelenmelidir.6100 s. HMK’nın ilgili maddesi; Madde 48- (1) …(2) Mahkeme, açılan tazminat davasını, ilgili hâkime resen ihbar eder.şeklindedir. 6100 sayılı HMK’nın 48. maddesinin ikinci fıkrası ile, Devlet aleyhine açılan tazminat davasına bakan mahkemenin, bu davayı, sorumlu hâkime re’sen ihbar etmesi esası getirilmiştir. Bu düzenleme ile dava kendisine ihbar edilen hâkimin, davalı Devlet yanında davaya katılabilmesi, böylece sorumlu hâkimin de davadan haberdar olması ve hukukî dinlenilme hakkı çerçevesinde davada etkili olabilmesi, delil getirebilmesi imkânı sağlanmak istenmiştir. İhbar edilen hakimin bu hakları elde edebilmesi için 6100 sayılı HMK 65 ve devamı maddeleri uyarınca davaya katılması gereklidir. Bir davada hüküm, ancak davada taraf olan hakkında verilebileceğinden, bu hükme yönelik temyiz yoluna başvurma yetkisi de sadece temyiz eden davanın taraflarına aittir. Asıl tarafın kararı temyiz etmesi halinde taraf yanında yer alan yani müdahil olan da kararı temyiz edebilir ve bu halde temyiz eden feri müdahilin temyiz eden asıldan ayrı olarak gerekli harç ve temyiz giderini yatırması halinde kararı temyiz etme hakkı doğar. Bunun bir tek istinası ihbar olunan hakkında bir hüküm kurulmasıdır. İhbar olunan hakkında hüküm kurulmuş ise bu halde ihbar olunan taraf müdahil olmasa ve taraflar temyiz etmese de hükmü tek başına temyiz etme hakkı elde eder. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında: dava, yargısal faaliyeti gerçekleştiren hakime ihbar edilmiş yargılama sırasında ihbar edilen hakim müdahale talebinde bulunmamıştır. Yine ihbar olunan hakim hakkında bir hüküm de kurulmamıştır.Bu nedenle temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunan hakimin temyiz isteminin reddi gerekir.2-Davacı vekilinin İstanbul 6.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davası görevsizlik ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gelmiş, Özel Dairece tarafların katılımı ile ön inceleme duruşması yapılmıştır. Tahkikat duruşmasının gün ve saati tarafların huzurunda ilan edilmiştir. 01.10.2013 tarihli tahkikat duruşmasına davacı vekili cevaplı telgraf ile mazeret dilekçesi göndermiş, davacı mazereti mahkemece kabul edilmiş, duruşma tutanağının cevaplı telgraf ile muhatabına bildirilmesine karar verilmiştir. Bu ara karar doğrultusunda duruşma gün ve saati davacı vekilinin “Kabataş setüstü No: 51 KTT İŞM. Beyoğlu-İstanbul adresine tebliğ edilmiştir. Ne var ki, davacı vekili 04.02.2014 tarihli celseye katılmamış, davalı vekilinin de davayı takip etmek istememesi nedeni ile dosya işlemden kaldırılmıştır. Davacı vekili 13.06.2006 tarihinde açtığı eldeki tazminat davasının muhakemesi sırasında adres değişiklikleri yapmış ise de, son bilinen ve kayıtlı adresinin “Abide-i Hürriyet Caddesi No:150 Kaplancalı Apt. Kat:6 D:14 Şişli-İstanbul” olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut bu durum karşısında cevaplı telgrafın yanlış adrese çıkarıldığı ve tebliğ edildiği açıktır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Görüşmeler sırasında azınlıkta kalan üyeler kararın öncelikle 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı CMK 141. maddesine eklenen 3. ve 4. fıkralarınca görev bakımından bozulması gerektiğini savunmuşlar ise de bu görüş açılmamış sayılmasına dair karar kaldırılmadan görev nedeni ile bozma yapılamayacağı gerekçesi ile kabul edilmemiştir. Yine görüşmeler sırasında azınlıkta kalan üyeler cevaplı telgrafın dönüşünün yapılacağı adresin de davacı tarafından verildiğini, bu nedenle davacı tarafından bildirilen bu adrese yapılan tebligatın geçerli olduğunu ve kararın onanması gerektiğini savunmuşlar ise de bu görüş de kabul edilmemiştir.S O N U Ç: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle ihbar edilen hakim vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklandığı üzere; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 27.01.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OYDava, ceza hakiminin yargısal faaliyeti sebebiyle Devlet aleyhine açılan tazminata ilişkindir. Davaya ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi; "Usulüne uygun davet edildiği halde davacı vekilinin 4.2.2014 tarihli duruşmaya gelmediği, davalı Hazine vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine, aynı gün dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak davanın üç ay içinde taraflarca yenilenmediği" gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/5. maddesi gereğince; 4.5.2014 tarihi itibarıyla davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmektedir. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/5. maddesine dayanmaktadır. Başka bir ifade ile işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmemiş ve sürenin dolduğu gün itibarıyla kanundan (HMK. m. 150/5) dolayı kendiliğinden açılmamış hale gelmiştir. Üç aylık süresinin dolduğu günden sonra tarafların yenileme hakkı mevcut değildir. Derdestlik durumu da üç aylık sürenin dolduğu gün itibarıyla sona ermiştir. 4. H.D.'nin (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) verdiği karar, bu durumu tespit edici nitelikte bir karardır. Bu kararın temyizi kabil olması, derdestlik durumunun üç aylık sürenin dolduğu gün itibarıyla son bulmuş olmasının üzerinde etkili değildir. 18.6.2014 tarihinde kabul edilen 6545 sayılı Kanun, 28.6.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmış, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. (m.104) Bu Kanunun 86'ncı maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhkamesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen Geçici 8. madde, "Bu Kanunun yürülüğe girdiği tarihten önce suç soruşturması ve kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem ve alınan kararlar nedeniyle hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında hukuk mahkemelerinde açılan ve halen derdest olan tazminat davasına ilişkin dosyaların yetkili ağır ceza mahkemesine gönderileceğini.." hükme bağlamıştır. O halde, bu maddeye göre, tazminat davasına ilişkin dosyanın yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilebilmesi için, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte derdest olması gerekir. Eldeki tazminat davası, 4.5.2014 tarihinde kanundan dolayı açılmamış sayıldığına göre, derdestlik durumu da bu tarihte sona ermiş olup, 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte derdest değildir. Dolayısıyla 6545 sayılı Kanuna göre gönderme kararı verilemeyecektir. Açılmamış sayılmasına ilişkin karar da usule ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan, kararın onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına iştirak etmiyorum. KARŞI OYYüksek Hukuk Genel Kurulunun 2014/4-1688 Esas sayılı dosyasında 27.01.2016 tarihinde verilen çoğunluğun bozmaya ilişkin kararına aşağıda belirteceğim gerekçelerle katılmıyorum.Somut olayda; davacı vekilinin 01.10.2013 tarihli cevaplı mazeret telinde adresi olarak Kabataş Setüstü No:67/1 KTT İŞMERKEZİ/İST adresini bildirdiği, Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesinin de 01.10.2013 tarihli duruşmasında davacı vekilinin mazeretini kabul ederek yeni duruşmanın 04.02.2014 tarihinde saat 10.30'a bırakıldığını cevaplı telle bildirdiği, davacı vekilinin bildirilen tarih ve saatte mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği , davalı vekili tarafından da davanın takip edilmeyeceğinin beyan edilmesi üzerine yüksek dairenin de HMK'nun 150/1.maddesi gereğince yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verdiği, yasada belirtilen üç ay içinde 04.05.2014 tarihine kadar dava yenilenmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği anlaşılmaktadır.Davacı vekili mazeret telinde S... KTT İŞMERKEZİ/İST. adresini, tebligat adresi olarak bildirdiği için 7201 sayılı Tebligat kanununu 10/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 16/1.maddeleri gereğince bilinen son adresi artık mazeret telinde bildirdiği adresi olmuştur. Mazeretinin kabulü ile yeni duruşma gününün cevaplı telle davacı vekilinin en son adresine tebliğ edildiği ( davacı vekili tarafından tebliğ edilmediği iddia edilmediğine ve Tebligat Kanununu 10/1.maddesine aykırılık halleri kamu düzenine ilişkin olmadığından dolayı şikayet konusu yapılmadıkça re'sen nazara alınamayacağına göre), davacı vekilinin ise yeni duruşma gününü bilmesine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği anlaşıldığından yüksek dairenin dosyanın işlemden kaldırılması ve daha sonrada süresinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı yasaya uygundur, onanması gerekirken bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
İş kazası nedeniyle açılan davada ihtiayati haciz kararı verilebilir mi?
DAVA VE KARAR:
Davacı, dava sonuçlanıncaya kadar tazminat alacağının teminat altına alınması
için davalıya ait taşınmazlar ile trafik siciline kayıtlı araçların kaydına
ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında
belirtildiği şekilde
İŞ KAZASI NEDENİYLE SGK TARAFINDAN AÇILAN RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI
Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan yardımlardan, ilk rücu davasından kalan kusur farkı ile kanun ve katsayı artışları nedeniyle oluşan Kurum zararının, 506 Sayılı Kanun’un 26. maddesi gereğince davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hüküm
TESPİT DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME
Taraflar arasındaki "oda kaydının silinmesine dair işlemin iptali, üyelik kaydının devam ettiğinin ve davacının taksi durağında hak sahibi olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.09.2012 gün ve E:2
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?