MAHKEMESİ : BEYKOZ 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİH:04.06.2009 NUMARASI:2008/247 E., 2009/126 K.Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.06.2009 gün ve 2008/247 E., 2009/126 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.2009 gün, 2009/13-450 E., 2009/476 K. sayılı ilamının, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı yanında fer’i müdahil vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:Dava, kiralananda yoğun yağış sonrası meydana gelen zararın mülk sahibinden tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; zararın meydana geldiği kısmın site yönetim planına göre bağımsız bölüm malikinin mülkiyetinde olmayıp, kullanımına sunulan alan olduğu ve davacının yapmış olduğu eklentinin etkisiyle yıkımın meydana geldiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Özel Dairece; davalının Borçlar Kanununun 249. maddesinde düzenlenen kiralananı sözleşmede amaçlanan şekilde kullanmaya elverişli bulundurma yükümünü ihlal ettiği, davacının ise eklenti yaptırmak suretiyle olayda müterafik kusurunun bulunduğu, tarafların sorumluluk durumu ve tazminat miktarının da buna göre belirlenmesi gerektiği hususu bozma nedeni yapılmıştır.Yerel mahkemece; malikin sorumluluğu yönünden davacının yaptırdığı eklentinin, zarar ile özen eksikliği arasındaki illiyet bağını kestiği, malikin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle verilen direnme kararı Hukuk Genel Kurulu tarafından Özel Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmuştur.Hukuk Genel Kurulu’nun bozma kararına karşı, davalı yanında fer’i müdahale talebinde bulunan vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.İşin esası incelenmeden evvel, davalı yanında fer’i müdahale talebinde bulunan .... İnşaat Sanayi Ve Ticaret AŞ’nin bozma kararına karşı tek başına karar düzeltme talebinde bulunup bulunamayacağı hususu Hukuk Genel Kurulu’nca ön sorun olarak değerlendirilmiştir.Bilindiği üzere, hukukumuzda davaya müdahale (katılma) iki türlü olup; bunlar fer’i müdahale ve asli müdahale olarak adlandırılmaktadır. Fer’i müdahale kanun tarafından düzenlendiği halde (H.U.M.K. 53-58) asli müdahale doktrin ve Yargıtay tarafından geliştirilmiş ve kabul edilmiştir. Her iki halin de davadaki konumu ve sonuçları farklıdır.Fer’i müdahalede; üçüncü kişi hukuki yararı olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davaya ancak, taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. Bu nedenle, fer’i müdahale, bir davanın davalılar aleyhine sonuçlanması halinde, kendi hukuksal durumu dolaylı şekilde etkilenecek olan üçüncü kişinin başvuracağı bir yoldur ve genellikle amaç, açılmış davanın davalı yararına sonuçlanmasını (reddedilmesini) sağlamaktır. Mahkeme, fer’i müdahale dilekçesi üzerine müdahale talebinin kabulüne veya reddine karar verir. Fer’i müdahil, müdahale talebinin reddine ilişkin kararı, asıl hüküm verildikten sonra lehine müdahale etmek istediği taraf aleyhine verilmiş olan hükme karşı temyiz yoluna başvurarak, temyiz edebilir ve hükmün, müdahale talebinin haksız olarak reddedilmiş olması nedeniyle bozulmasını isteyebilir. Müdahale talebinin kabulü halinde ise fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edilebilir.Karar düzeltme yolunda da, tıpkı temyiz yoluna başvurmada olduğu gibi, lehine müdahale edilen taraf karar düzeltme yoluna başvurmazsa, HUMK’nun 57.maddesi uyarınca, iltihak ettiği tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, yalnız başına karar düzeltme isteyemez. Müdahile husumet tevcih edilmediği gibi müdahil aleyhine bir karar da verilmemiş bulunan hallerde müdahilin tek başına karar düzeltme isteğinde bulunmaya hakkı yoktur.Yapılan açıklamaların ışığında; HUMK’nun 57.maddesinde yer alan müdahilin katıldığı tarafla birlikte hareket edeceği düzenlemesi karşısında; somut uyuşmazlıkta, davalı yanında yer alan fer’i müdahilin katıldığı taraf olan davalı tarafın karar düzeltme isteminde bulunmaması nedeniyle tek başına karar düzeltme talebine hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda fer’i müdahilin karar düzeltme istemli dilekçesinin reddine karar verilmelidir.S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, kararın niteliğine göre para cezası alınmasına yer olmadığına, 17.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.