Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 783 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 551 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Yargıtay 11.Hukuk Dairesi (İlk Derece)TARİHİ : 23/09/2011NUMARASI : 2011/1 E-2011/1 K.Taraflar arsındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 11.Hukuk Dairesince; (…Dava, hakimlerin hukuksal sorumluluğuna ilişkin HUMK'nun 573 vd. maddeleri çerçevesinde ikame edilmiş bir manevi tazminat davasıdır.Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle vermiş oldukları zarardan dolayı HUMK'nun 573.maddesinde sayılan durumlarda devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasa hükmünde hakimin sorumluluğu için sayılan haller sayılı ve sınırlı durumları ifade eder.Söz konusu Yasal düzenleme ışığında iddia, buna ilişkin sunulan dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde, verilen ihtiyati haciz kararına mesnet çek muhatabına ibraz edilmemiş olmakla, TTK'nun 720. maddesi uyarınca dava dışı alacaklının mezkur karar tarihinde bu çeke dayalı başvuru hakkını yitirdiği, bu itibarla verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olmadığı, bir diğer deyimle hukuka aykırı olduğu ortadadır. Ancak davaya konu kararın infaz edilip edilmediğine, buna bağlı olarak davacının bir zarara uğrayıp uğramadığına ilişkin dava dosyasına sunulmuş somut bir delil bulunmadığı gibi, bir an için ileri sürülen zararın varlığı kabul olunsa dahi, mezkur kararın özel bir kasta dayalı olarak yahut temin edilmiş bir menfaate istinaden verildiğine ilişkin davacı yanca bir iddia ileri sürülüp ispatlanmamıştır. Öte yandan, davaya konu kararda, kararın alacaklı tarafından sunulan belgeye (çeke) dayalı olarak verildiği açıkça belirtilmiş olup belgenin ihtiyati haciz isteminde bulunana karar tarihi itibariyle bir alacak hakkı bahşetmediğinin gözden kaçırılmış olması hatalı bir hukuksal değerlendirmedir. Bu nedenle, ortada açıklanması mümkün olmayacak derecede hatalı bir hukuksal değerlendirmenin varlığından, bir diğer söyleyişle kararı veren hakimin açık ve ağır kusurundan söz etmek mümkün değildir. Arzu edilmese de hatalı hukuksal değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi halinin hakimlerin hukuksal sorumluluğuna yol açmayacağı, aksini düşünmenin her hatalı karardan ötürü devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğinin kabulü anlamına geleceği, bu durumun yasa koyucu tarafından istenen bir hal olmadığı kanısına varılmış, HUMK'nun 573. maddesinde sayılan sınırlı hallerden hiçbirinin kapsamında bulunmadığı değerlendirilen davanın reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.KARAR: Açıklanan gerekçesine istinaden davanın reddine,Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın kesinleşmesi ve istek halinde aşağıda yazılı 130,10 TL harcın davacı yana iadesine,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/3. maddesi uyarınca 2.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” dair oybirliği ile verilen 23.09.2011 gün ve 2011/1-1 sayılı kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine kararın süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:HUKUK GENEL KURULU KARARIDosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 1086 sayılı HUMK döneminde açılan ve karara çıkan dosyada, 1086 sayılı HUMK 575/2 maddesi gereğince delillerin hepsinin dava dilekçesine eklenmesinin zorunluluğuna rağmen eklenmemiş olması da dikkate alındığında, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4.Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. Maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na eklenen 93/A-5 fıkrası ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.