Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 780 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1842 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/09/2012NUMARASI : 2012/520-2012/943Taraflar arasındaki “şikayet” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 26.04.2011 gün ve 2011/199 E., 2011/466 K. sayılı kararın incelenmesinin şikayetçi/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 12.12.2011 gün ve 2011/27077 E., 2011/28210 K. sayılı ilamı ile;(...2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa 5999 sayılı yasa ile eklenen geçici 6.maddenin son fıkrasında kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan alacakların tahsilinde idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiş, aynı maddenin 8.fıkrasının 2.cümlesinde bu madde hükümlerinin evvelce açılmış davalar hakkında uygulanmayacağı öngörülmüştür. 25.02.2011 günü yürürlüğe giren 6111 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde geçici 6.maddenin yürürlük tarihi 04.11.1983 olarak belirtilmiş ise de, geçici 6.maddenin 8.fıkrasının 2. cümlesini yürürlükten kaldırmadığı gibi yasanın bu düzenlemesi kamulaştırmasız el koymaya yönelik olduğundan icra takip işlemlerine uygulanamayacaktır. Bu durumda haciz yasağının 5999 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 30.06.2010 gününden önce açılan davalar sonunda verilen kararların infazını kapsamadığının kabulü gerekir.Somut olayda, takip dayanağı Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/317 esas 2010/438 sayılı kararı 21.12.2010 tarihli olduğundan 2942 Sayılı Kanuna eklenen geçici 6.madde uyarınca borçlu idarenin mal ve haklarının haczi mümkün değildir.Bu durumda şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Şikayetçi/borçlu vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:İstek, şikayet yoluyla haciz işleminin kaldırılması istemine ilişkindir.Şikayetçi/borçlu vekili, davalılar tarafından müvekkili aleyhine Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/348 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan doğan alacakların tahsili amacıyla takip başlatıldığını, takip dosyasında müvekkilinin alacakları üzerine haciz konulduğunu, ancak 18.06.2010 tarih ve 5999 sayılı Kanun'un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6. maddesi ve 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince müvekkilinin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini belirterek, haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf/alacaklı vekili, yeni yasal düzenlemelerin haciz işleminden sonra yürürlüğe girdiğini, kanunların geçmişe etkili olmadığını belirterek, istemin reddine karar verilmesini istemiştir.Yerel Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi/borçlu vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, her davanın açıldığı gündeki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, takibe konu ilamın dava tarihinde yürürlükte bulunmayan kanunların uyuşmazlığa uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.Direnme hükmünü, şikayetçi/borçlu vekili temyiz etmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şikayetçi/borçlu idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır.30.06.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasanın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesi; “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır. … …Kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden bu madde uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması halinde, idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden yüzde iki pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması halinde, ödemeler, sonraki yıllara sari olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkanları ile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir. İdare tarafından, mahkeme kararı gereğince nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları da teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir. Bu maddenin tazminata ilişkin hükümleri, vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı açtıkları tazminat davası süre bakımından dava hakkının düştüğü gerekçesiyle reddedilmiş olanlar hakkında da uygulanır. Evvelce açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış veya süre dışındaki sebeplerden dolayı davaları reddedilmiş olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Ancak, gerek iç hukuka ve gerekse milletlerarası hukuka göre evvelce açtıkları davalar sonunda hak kazanmış oldukları tazminat henüz ödenmemiş olanlara, idare tarafından nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir. Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir. Bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez.” hükmünü içermektedir. Yine 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. Maddesi;“(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır. Ancak, bu tarihten sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri sebebiyle açılan tazminat davalarında verilen ve kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden 2942 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması halinde, idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden ayrıca yüzde beş pay ayrılır.” şeklindedir. 5999 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinde, bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatların tahsili amacıyla idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır.Anılan maddenin 1. fıkrasında ise bu madde hükümlerinin 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız elatma işlemlerine uygulanacağı düzenlenmesine yer verilmiştir. Ancak 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi hükmünün, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.Öte yandan, uyuşmazlık konusu takibin dayanağı olan ilamın dava tarihinin 21.12.2010, takip tarihinin 07.01.2011, haciz tarihinin ise 27.01.2011 olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, 30.06.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun'un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin somut olaya uygulanması gerektiği tartışmasız olup mahkemenin bu konudaki direnmesi yerinde değildir. Bununla birlikte 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2.maddesi, takip tarihi olan 07.01.2011 den sonra 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğundan eldeki uyuşmazlığa uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiştir. Bu nedenle Yerel Mahkemenin 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanmayacağına ilişkin direnmesi ise yerindedir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya içerisindeki belgelerden takibe konu ilamın 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız elatmaya ilişkin olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Az yukarda belirtildiği üzere, 5999 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. madde hükümleri 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız elatma işlemlerine uygulanacağından, Mahkemece takibe konu ilamın 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız elatma işlemine ilişkin olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hal böyle olunca direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.S O N U Ç : Şikayetçi/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanunu'nun 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı yasanın 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.