Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 762 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 322 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : Sakarya 2.Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/01/2012NUMARASI : 2011/980 E-2012/47 K.Taraflar arasındaki “nüfus kaydının iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sakarya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 04.11.2010 gün ve 2010/275 E.-2010/444 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 15.03.2011 gün ve 2011/1623 E.-2011/3516 K. sayılı ilamı ile önce onanmış; davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine bu istem kabul edilerek 21.11.2011 gün ve 2011/5813 E., 2011/11728 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait mükerrer kaydın iptalini istemiş, mahkemece 14.03.1996 gün, 1995/806-1996/137 sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin talebi üzerine Dairemiz 09.03.2010 gün 2009/13250-2010/3567 sayılı kararı ile, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda hüküm kurulmasının yanlışlığına değinilerek kararın bozulduğu, karar düzeltmeden de geçerek kesinleştiği, yerel mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereklerini yerine getirmeyerek bu defa görevsizlik kararı verip dosyayı Aile Mahkemesine gönderdiği, temyiz edilen bu kararın Dairemizin 15.03.2011 gün ve 2011/1623-3516 sayılı ilamı ile onandığı yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Dairemiz, yukarıda da değinildiği gibi 09.03.2010 günlü kararında mahkemenin dava ile ilgili olarak ne yapması gerektiğini açıkça göstermiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bunun gereğini yapmak mecburiyetindedir. Bozma kararına uyduktan sonra gereklerini yerine getirmek gerekirken bozma dışına çıkılarak görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Açıklanan bu nedenlerle hükmün bozulması gerekirken zuhulen onandığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne Dairemizin 15.03.2011 gün ve 2011/1623-3516 sayılı onama kararının kaldırılmasına...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir.Mahkemenin; “davanın reddine” dair verdiği ilk karar, Özel Daire’ce, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılarak alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gereğine işaretle bozulmuştur.Mahkemenin, bozmadan sonra yaptığı yargılama sonunda; görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair verdiği karar, davacı vekilince temyiz edilmiş, Özel Daire'ce önce karar onanmış; daha sonra davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Özel Daire’ce yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, görevin kamu düzeninden olduğu ve her aşamada gözetilmesi gerektiği gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.Direnme kararını davacı M.F. K. ve davacı mirasçısı Z. S. K. vekili temyiz etmişlerdir.Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşme sırasında, işin esasının incelenmesine geçilmeden önce iki husus ön sorun olarak ele alınmıştır. Bu ön sorunlardan ilki; ilk kararı temyiz etmeyen davacı M. F. K.'nun direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususudur. Genel Kurul'da yapılan tartışmalar sonucu nüfus kaydının iptali davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan ve verilecek karar her iki davacıyı da etkileyeceğinden davacı M. F.K.'nun direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararı olduğu sonucuna oybirliğiyle varılarak böylece birinci ön sorun bu şekilde aşilarak, ikinci ön sorunun incelenmesine geçilmiştir.İkinci ön sorun ise; 1086 sayılı HUMK.'nun 440/III-3 maddesindeki görevsizlik kararlarına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğine dair düzenleme karşısında mahkemece verilen görevsizlik kararının Özel Daire'ce onandıktan sonra karar düzeltme yoluyla bozulmasının mümkün olup olmadığı hususudur.Burada Yargıtay’ca verilen hangi kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinin açıklanmasında fayda bulunmaktadır. Şöyle ki;6217 sayılı Kanun'un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III. maddesi gereğince: 1-Sulh mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Ancak (istisnaları);a)Mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları hakkındaki sulh hukuk mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(m. 440/III-1).b)Kira sözleşmesi ile ilgili, aa-kira sözleşmesine dayanan tahliye (ve akdin feshi) davalarına ilişkin olmak üzere sulh hukuk mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir (yalnız bunun için gayrimenkulün bir yıllık kira bedeli toplamının karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir)(m.440/III-2). bb-Tahliye veya kira akdinin feshi davaları ile birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına ilişkin olmak üzere sulh hukuk mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir (yalnız bunun için istenen kira alacağının veya tazminat tutarının karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir) (m.440/III-2).cc-Tahliye veya kira akdinin feshi davalarına veya bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına karşılık olarak açılan karşılık davalara ilişkin olmak üzere sulh hukuk mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir (yalnız bunun için karşılık davanın miktar veya değerinin karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir)(m.440/III-2).c)Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğan davalarda sulh hukuk mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir (yalnız bunun için davanın miktar veya değerinin karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir)(m.440/III-2). 2-Miktar veya değeri altı milyar lira (2006 yılında 6.580,00 YTL.; 2007 yılında 7.090,00 YTL.; 2008 yılında 7.600,00 YTL.; 2009 yılında 8.510,00 YTL.; 2010 yılında 8.690 TL.; 2011 yılında 9350 TL.; 2012 yılında 10.300 TL.) den (m.427, V) az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna gidilemez (m.440/III-1). 3-Usule ilişkin nihai kararlar hakkındaki Yargıtay kararları için karar düzeltme istenemez; a)Görevsizlik kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez (m.440/III-3). b)Yetkisizlik kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). c)Hâkimin reddi hakkındaki merci kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). d)Davanın açılmamış sayılması kararlarının (m.193/IV; m.194; m.409/V) temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). e)Karşılık davanın açılmamış sayılması kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). f)Başka mahkemelerde açılmış olan davaların birleştirilmesi kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). g)Yargıtay'ın yargı yeri belirlemesine (merci tayinine) ilişkin kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez(m.440/III-3). 4-Hakemlerin verdikleri hükümlerin ve HUMK.’un tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların (örneğin m.519) onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez. 5-İş mahkemesi kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemez (İş Mahkemeleri Kanunu m.8/III).(Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü; Baskı;2001, cilt;5, sayfa;4851 vd.). Somut olay değerlendirildiğinde, yerel mahkemece direnmeden önce verilen görevsizlik kararı Özel Daire'ce 15.03.2011 gün ve 2011/1623 E., 2011/3516 K. sayılı ilam ile önce onanmış; daha sonra davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine bu istem kabul edilerek 21.11.2011 gün ve 2011/5813 E., 2011/11728 K. sayılı ilamı ile onama kararı kaldırılarak bozma kararı verilmiştir.Ne varki, mahkemece verilen ilk görevsizlik kararı Özel Daire'ce onanmakla HUMK. 440/III-3.maddesi gereğince kesinleşmiş olduğundan, Özel Daire'nin yasanın emredici hükmüne aykırı olarak karar düzeltme istemi üzerine onama kararını kaldırarak verdiği bozma kararına itibar etmek mümkün değildir (HGK’nun 03.02.1993 gün ve 1992/1-725 E., 1993/25 K. sayılı ilamı aynı doğrultadır).Hal böyle olunca; yerel mahkemece verilen ilk görevsizlik kararı Özel Dairece onanarak kesinleştiğinden sonucu itibariyle doğru olan direnme kararı yerinde olup, onanmalıdır.S O N U Ç : Davacı M.F.K.ve davacı mirasçısı Z. S. K.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'un 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.