MAHKEMESİ : Yargıtay 4.Hukuk Dairesi (İlk Derece)TARİHİ : 25/10/2011NUMARASI : 2010/29 E-2011/98 K.Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince; “…Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.Yargılama aşamasında, "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair" 6110 sayılı Yasa kabul edilmiş ve 14/02/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. 6110 sayılı Yasa'nın 12.maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na 93/A maddesi eklenmiştir. Maddedeki düzenlemeye göre:Hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle:a)Ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir.b)Kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hakim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamaz.Devlet aleyhine açılacak tazminat davası ancak dava konusu işlem, faaliyet veya kararın dayanağı olan;a)Soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya kamu davası açılmış ise kovuşturma sonucunda verilen hükmün,b)Dava sonunda verilen hükmün, kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya hükmün kesinleşmesinden önce, hakim veya savcının söz konusu işlem, faaliyet veya kararıyla ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanmaktan mahkumiyeti halinde ise tazminat davası bu hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir.Yine, 6110 sayılı Yasa'nın 14.maddesi ile HUMK'nun 573.maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi değiştirilmiş ve "Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir." biçiminde düzenleme yapılmıştır.6110 sayılı Yasa'nın Geçici 2.maddesinin 2.bendinde; söz konusu değişikliklerin görülmekte olan davalar, kesinleşmemiş hükümler; miktar veya değeri itibariyle temyiz veya karar düzeltme yoluna gidilemediği için kesinleşen hükümler bakımından da uygulanacağı ve davaya Devlet aleyhine devam olunacağı belirtilmiş; Yasa'nın Geçici 2.maddesinin 4.bendinde ise; Görevli mahkemede Devlet aleyhine devam olunacak davada, temyiz ve karar düzeltme incelemesinde ilk olarak Hakimler ve Savcılar Kanununun 93/A maddesinde öngörülen dava şartlarının mevcut olup olmadığına bakılacağı, düzenleme altına alınmıştır.Açıklanan bu nedenlerle, dava dilekçesi 6110 sayılı Yasa uyarınca Hazine'ye tebliğ edilmiştir. Dahili davalı Hazine vekili tarafından verilen dilekçede; dava konusu edilen işlemin kesinleşmediği ve davanın dinlenilebilir olmadığı; esası bakımından da, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.Dava konusu, yargılama aşamasında verilen ara kararına ilişkindir. Asıl ceza davasının yargılaması devam etmekte olup; 6110 sayılı Yasa ile değişik 2802 sayılı Yasa'nın 93/A maddesi uyarınca; ancak, asıl dava sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tazminat davası açılabilir. Şu durumda, davacının istemi dinlenilebilir bulunmamaktadır. Diğer yandan, bu durum dava açıldıktan sonra yapılan Yasa değişikliğinden kaynaklanmış olup; dava açmasında, davacı kusurlu sayılamaz. Şu halde, kesin hüküm oluşturmaması bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmeli; aynı gerekçelerle, yargılama harç ve giderleri tarafların üzerinde bırakılmalıdır.HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Dava dilekçesinin reddine,2-Davanın reddi nedeniyle alınması gereken 18,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 297,00-TL'den düşümü ile kalan 278,60-TL'nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,3-Yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına, karar verilmiştir.” dair oybirliği ile verilen 25.10.2011 gün ve 2010/29-98 sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine kararın süresinde davalı Maliye Hazinesi tarafından temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:HUKUK GENEL KURULU KARARIDava yargısal faaliyetten dolayı devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece istem yukarıda belirtilen gerekçe ile reddedilmiş, hüküm davalı Maliye Hazinesi tarafından temyiz edilmiştir.Davacı 11.08.2010 tarihinde açmış olduğu davasında davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK 573 ve devamı maddelerine dayanarak tazminat isteminde bulunmuştur. 09.02.2011 tarihinde kabul edilen 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na 93 üncü maddeden sonra gelmek üzere 93/A maddesi eklenmiş, hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle devlet aleyhine açılacak tazminat davasının ancak dava konusu işlem, faaliyet veya kararın dayanağı olan; soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya kamu davası açılmış ise kovuşturma sonucunda verilen hüküm ile dava sonunda verilen hükmün, kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabileceği düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan Yargıtay 4.Hukuk Dairesince sonradan çıkan bu yasal değişiklik nedeni ile davayı 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine ve dava açıldıktan sonra yapılan yasa değişikliğinden kaynaklanmış olup; dava açmasında, davacı kusurlu sayılamayacağı kabul edilerek de yargılama harç ve giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere delillerin değerlendirilmesinde ve dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davacı dava açmakta haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü gereğince davasında haksız çıkarsa veya dava yeni getirilen bir mevzuat gereğince reddedilirse ilgilinin yargılama gideri ile sorumlu tutulamayacağına ilişkin Dairenin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmaması karşısında, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir. S O N U Ç : Davalı Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4.Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12.Maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na eklenen 93/A-5 fıkrası ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.