MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 08/06/2012NUMARASI : 2012/131-2012/238Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 13.05.2009 gün ve 2007/97 E., 2009/113 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 24.10.2011 gün ve 2011/864 E. - 2011/1231 K. sayılı ilamı ile bozulmuş; daha sonra davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine 22.03.2012 gün ve 2012/704 E., 2012/2258 K. sayılı ilamı ile; (... Davacılar vekili, arsa sahiplerinin açmış olduğu dava sırasında, ferdileşmenin engellenmemesi için davacılara ait olduğuna genel kurul kararı ile karar verilen 4 numaralı bağımsız bölümün arsa sahiplerine bırakıldığını, yargılama sonrasında davalı Kooperatif tarafından ödeme yapılmadığı için müvekkillerince arsa sahiplerine ödeme yapılarak 4 numaralı bağımsız bölümün geri alındığını, arsa sahiplerine ödenen 106.733,00 TL'nin tahsili için kooperatif üyelerine ihtar göndermek suretiyle rücu edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı Kooperatif'in 18.01.1998 ve 03.05.2003 tarihli genel kurullarında kooperatif borçlarının davacılar tarafından ödenmesi ve ortakların da davacılara ödeme yapmasının kararlaştırıldığını ileri sürerek, 106.733,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, kooperatif tüzel kişiliğinin devam etmesi nedeniyle üyeler aleyhine açılan davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacıların üyeliklerini devrettiklerini, davacıların kooperatif adına ödedikleri bedeli isteyebilmeleri için bağımsız bölümün kooperatife iade edilmesinin icap ettiğini oysa ki dairelerin davacıların uhdesine geçirildiğini, davalı kooperatifin borcunun bulunmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı arsa sahipleri E.ve A.D.'nin davalı kooperatif aleyhine açtığı tazminat davası sonucunda toplam 87.913,18 TL alacak için icra takibi başlattıkları, davaya konu edilen ödemelerin kooperatif adına davacılar tarafından ödendiğine yönelik bir kayıt bulunmadığı gibi kooperatif tarafından bu yönde alınmış bir karar da bulunmadığı, yapılan ödemeler karşılığı kooperatife ait olması gereken bağımsız bölümlerin kooperatif adına tescillerinin gerçekleştirilmediği, davacıların dosyaya ibraz ettikleri makbuzların nitelikleri itibarıyla bu iddianın ispatı bakımından yeterli olmadığı, uyuşmazlık miktarı dikkate alındığında davacıların iddialarını kesin delil ile ispatlamaları gerektiği ve yemin deliline dayanmadıkları, kooperatifin alacaklılarına karşı sadece mameleki ile sorumlu olduğundan ortakların taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.10.2011 tarih ve 2011/864-1231 E-K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava, davacıların, davalı kooperatife borç verdiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacılar, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin kendilerine ait olduğunu, söz konusu bağımsız bölümlerin satışından elde edilen gelirle kooperatifin, arsa sahiplerine olan borcunun ödendiğini iddia etmelerine rağmen mahkemece, 3 ve 4 numaralı bölümlerin davacılara ait olup olmadığı, ait ise ne şekilde mülkiyetlerine geçtiği araştırılarak açıkça belirlenmemiştir. Bu durumda, kooperatif kayıtları, banka hesapları, genel kurul kararları üzerinde inceleme yapılması, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile celbedilmesi, davacılar hakkında açıldığı belirtilen sorumluluk ve ceza davası dosyalarının getirtilerek tetkik edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır ...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ödünç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.Yerel Mahkemece, davacıların iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Daire'ce bozulmuş; daha sonra davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine bu kez de yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Direnme hükmünü, davacılar vekili temyiz etmiştir.Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında çıkan uyuşmazlık; yerel Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacılar hakkında sorumluluk ve ceza davası açılmış bulunmasına, mahkemece bu konuda inceleme ve araştırma yapılmamış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, aynı Kanun'un 440. maddesi uyarınca, hükmün tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.