Taraflar arasındaki "menfi tespit ve İptal " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.10.2008 gün ve 2008/564 E.-2008/747 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 21. HD gün ve 22.12.2009 gün ve 2008/20329 E.-2009/16839 K. sayılı ilamı ile, 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine. 2- Dava davacının, davalı kuruma 5335 sayılı Yasa'ya göre toplam 28.925,49 TL. yersiz yaşlılık aylığı borcu bulunmadığının tespitiyle aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile davacının tahsis edilen yaşlılık aylığı nedeniyle kuruma borçlu olmadığının tespitine, kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 14.8.1991 tarihinde S.S.K'na bağlı olarak çalışırken ayrılıp 7749 gün sigortalılık süresi ile 15.8.1991 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başladığı, 25.1.2001 tarihinde ise 657 sayılı Yasa'ya tabi olarak çalışmaya başlamasından dolayı Kuruma başvurarak S.S.K yaşlılık aylığının kesilmesini istediği, 13.2.2001 tarihinde kurumca verilen cevapta aylığının kesilmeyeceğinin bildirildiği, 2.7.2008 tarihinde ise , davacının 1.1.2005-19.6.2008 tarihleri arasında aldığı yaşlılık aylıklarından 24.710,94 TL. ana para ve 4.214,55 TL. faiz ile birlikte toplam 28.925,49 TL nin ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 21.4.2005 tarihinde kabul edilen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 5335 sayılı Kanun'un 30. maddesidir. Anılan madde de; "Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atanan veya görevlendirilenler, Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile yükseköğretim kurumlarının öğretim üyeliklerine yapılacak atamalar hariç olmak üzere, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, genel bütçeye dahil dairelerin, katma bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına açıktan atanamazlar. Diğer kanunların bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar. Diğer kanunların emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin atanmaya, çalıştırılmaya veya görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 11 inci maddesine göre 1.1.2005 tarihinden önce alınmış Bakanlar Kurulu kararları uygulanmaz" hükmü getirilmiştir. Öte yandan yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinde "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir" denilmekle kurumca yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmiştir. Somut olayda davacının 5335 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği ve kurumca aylıkların geri alınması konusunda başlangıç tarihi olarak belirlenen 1.1.2005 tarihinden önceki döneme ilişkin yaşlılık aylıklarının geri istenmesi, hem Yasanın yürürlüğe girmesi hem de davacının iyiniyeti nedeniyle mümkün değildir. Zaten davalı Kurum tarafından da 01.01.2005 tarihinden önceki dönemle ilgili bir borç çıkarılmamıştır. Ancak 1.1.2005 tarihinden itibaren 5335 sayılı Yasanın 30/2. maddesine göre herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacağı ve görev yapamayacakları hükmü getirilmiş olmakla, bu tarihten sonraki döneme ilişkin aylıkların davacıdan 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi de göz önüne alınarak tahsil edilmesi gerekmektedir. Yapılacak iş; davacının S.S.K'na tabi olarak 1.1.2005-19.6.2008 tarihleri arasında almış olduğu yaşlılık aylıklarının 5335 sayılı Yasa'nın 30. maddesine göre ve 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesi gözönüne alınarak geri alınmasına karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu……) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı Kurum vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; Hukuk Genel Kurulu'nun 01.12.2010 gün ve 2010/10-586 E.-615 K. sayılı ilamında da aynı ilkenin kabul edilmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 06.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.