Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 621 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 364 - Esas Yıl 2012





MAHKEME:İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi TARİH:12/05/2009NUMARASI:2009/225(E), 2009/165(K)Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasında İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 12.05.2009 gün ve 225/165 E:,K., sayılı direnme kararını uygun bulan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.05.2011 gün, 2011/11-233 Esas, 2011/330 Karar sayılı ilamının, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Bilindiği üzere, 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1.maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar arttırılmıştır. Bu miktarlar 5219 ve 5236 sayılı Kanunlarla yıllar itibariyle artışa tabi tutularak karar düzeltmeye ilişkin bu parasal sınır 2011 yılı için 9.350,00 TL; 2012 yılı için de 10.300,00 TL olarak belirlenmiştir.16.07.1981 gün ve 2494 sayılı Kanun'un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.Şu durumda; bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği veya Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı belirlenirken, temyiz ya da karar düzeltme hakkının doğduğu (kararın verildiği ) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; temyiz yada karar düzeltme istemine konu karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki "karar" teriminin, Yerel Mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararı da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup; karar düzeltme talebinde bulunan davalı aleyhine yerel mahkemece hükmedilen miktar 1.867,60 TL’den ibarettir. Karar düzeltme istemine konu Hukuk Genel Kurulu kararının verildiği tarih 18.05.2011 olup, yukarıda açıklanan müddeabih bu tarih itibariyle 5236 Sayılı Kanun uyarınca belirlenen karar düzeltme sınırı olan 9.350,00 TL’nin altında olduğuna göre, anılan karara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.Hal böyle olunca, davacı vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin reddi gerekir.SONUÇ: Yukarıda yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-2 maddesi gereğince davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 203 TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, Harçlar Kanunu uyarınca karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.