MAHKEMESİ : Taşköprü Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/03/2011NUMARASI : 2011/62-2011/179Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Taşköprü Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.01.2010 gün ve 2009/257 E., 2010/29 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 27.10.2010 gün ve 2010/3627-12062 sayılı ilamı ile; (…Davacı vekili, müvekkilince icra edilen dört parti mal satışına ilişkin dört ayrı ihaleyi de davalının kazandığını, sonrasında ise emval bedellerini ödememesi üzerine malların ikinci kez dava dışı kişilere ihale edilerek satıldığını bu işlemler sonucu şartname hükümleri çerçevesinde müvekkili kurumun iki ihale bedeli farkı ve ek zarar kalemlerinden oluşmak üzere toplam 1.757.84 TL zararının meydana geldiğini belirterek bu meblağın her bir ihale için bedelin yatırılması gereken son gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmadaki beyanında davacı kurumca açılan bazı ihaleleri kazanmış ise de, ekonomik sıkıntı nedeniyle istenilen bedelleri ödeyemediğini bildirmiştir.Mahkemece ihale dosyaları ve satış şartnamesinin 14.maddesi hükmü gözetilerek davacının davasının kabulüyle toplam 1.757.84 TL zarar karşılığının kararda ayrı ayrı belirtilen tarihlerden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir.Yargılama sırasında beyanda bulunan davalının borcu ve davayı kabule dair bir açıklaması bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümlenmesi için tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle konusunda uzman bilirkişiden tazmini gereken miktarın varlığının tayin ve tespiti için rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir...)gerekçesiyle davalı yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ihalenin davalı tarafından sonuçsuz bırakılması üzerine yeniden ihale yapılması sonucu iki ihale bedeli arasındaki farkın ve gecikme zararının faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.Yerel Mahkemece; ihale dosyaları ve satış şartnamesinin 14/A-C.maddesi hükmü gözetilerek davanın kabulüyle toplam 1.757.84 TL zarar karşılığının kararda ayrı ayrı belirtilen tarihlerden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davalının temyizi üzerine, Özel Daire'ce; bilirkişiden tazmini gereken miktarın varlığının tayin ve tespiti için rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı, nedeniyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece; 1086 sayılı HUMK’nun 275.maddesi gereğince özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği, hakimin mesleğin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi belli olan konularda bilirkişi dinlenmesine gerek olmadığı, somut olayda, davacı ile davalı arasındaki satış şartnamesi sözleşme hükümlerinin genel ve hukuki bilgiye göre yorumlanarak davalı tarafından tazmini gereken miktarın uzman bilirkişi raporuna gerek görülmeden mahkemece ayrıntılı olarak hesaplandığı ve hesaplama yönteminin şablon olarak gösterildiği, yine HUMK'un 77.maddesine göre yargılamada fazla gider yapılmaması gerektiği, en basit ve en ucuz şekilde mahkemece tazmini gereken miktarın kendi hesaplama yöntemi ile hesaplandığı,bozma ilamının usul ve yasaya uygun olmadığı, gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'nun önüne gelen uyuşmazlık; iki ihale bedeli arasındaki fark, gecikme zararları ve faizi kapsayan tazminata ilişkin uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bir bilgiyi gerektirip gerektirmediği, buradan varılacak sonuca göre bilirkişi incelemesine gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 275. maddesinde "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; Davacı Orman Genel Müdürlüğü adına Taşköprü Orman İşletme Müdürlüğünce, 12.09.2008 tarihinde yapılan açık arttırmalı satışta dört parti mal muhteviyatı orman emvalinin en yüksek pey ileri sürülmesi sonucu davalıya ihale edildiği, yasal süre içinde mal teslim alınmadığından ihalenin feshedilerek yatırılan teminatın irat kaydedildiği, aynı emvallerin yapılan ikinci ihalede dava dışı kişilere ihale edildiği, idare aleyhine fark meydana geldiği, satış şartnamesinin 14/A maddesi gereğince ilk ihaleye göre bedel yatırması gereken son gün ile ikinci ihale bedelinin ödendiği gün arasında geçen süre için %25 oranına göre ilk ihale bedeli üzerinden hesaplanan ek zararları oluştuğu, bu şekilde toplam 658,68 TL iki ihale arasındaki fark ile 1.099,16 TL ek zarar olmak üzere toplam 1.757,84 TL zarar meydana geldiği ileri sürülerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.757,84 TL nin reeskont faizi ile tahsili istenmiştir. “Yapacak Orman Emvali İçin Vadeli Açık Arttırmalı Satış Şartnamesi”nin; 14. maddesi hükmü gereğince, kesin ihale kararından sonra alıcı taahhüdünden döndüğü takdirde teminatı gelir kaydolunur. 14/A maddesi; “ikinci veya daha sonra yapılan açık artırmalı satışta idare zararına bir fiyat farkı husule gelirse veya ikinci defa yapılan açık artırmalı satış sırasında teşekkül eden fiyattan ihale tasdik edilmeyerek bu fiyattan yüksek bir fiyat ile pazarlık (Tahsis ) suretiyle yapılan satış sırasında idare zararına bir fiyat farkı husule gelir ise fiyat farkına sebep olacak alıcı;İki ihale arasında meydana gelen fiyat farkının tamamı (Evvelce gelir kaydedilmiş olan mahsup edilmeksizin) ile ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günden ikinci ihaleye veya pazarlığa göre bedel yatırılması gereken en son güne kadar geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak parti satış tutarının %.25.EK ZARAR toplamından oluşacak idaremiz alacağını;ikinci ihale veya pazarlığa göre yatırılması gereken en son günden itibaren T.C.Merkez bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanarak ticari faizi ile birlikte protesto çekmeye ve hüküm altına almaya gerek kalmaksızın ödemeyi kabul eder.” 14/C maddesi de; “Açık artırmalı satışta iki ihale arasında idare reyine fiyat farkı meydana gelmiş ve bu fiyat farkı ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son gün ile ikinci ihaleye veya pazarlığa göre bedel yatırılması gereken en son gün arasında geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak %.25.gecikme cezasından az ise %.25 gecikme cezasının tamamı ile bu miktar idaremiz alacağının ikinci ihale veya pazarlığa göre bedel yatırılması gereken en son günden itibaren T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanacak ticari faizi ile birlikte protesto çekmeye ve hüküm altına almaya gerek kalmaksızın ödemeyi kabul eder. Ancak iki ihale arasında idare lehine meydana gelen fiyat farkı gecikme cezasından eşit veya fazla ise herhangi cezai şart uygulanmaz. İdare, idare alacağının tahsili için idare zararına sebep olan taşınır ve taşınmaz mallarına başvurarak istifai hakka yetkilidir. Alıcının taahhüdünden dönmesi halinde doğan ek zarar hesabında ve idare alacağının gecikmesi ile diğer idare zararlarının hesaplanmasında T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredi işlemlerinde uyguladığı reeskont faiz oranı uygulanacaktır. Kısa vadeli kredilerde uygulanan reeskont faiz oranı %.25.dür.” hükümlerini içermektedir. Açıklanan şartname hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, konu teknik bilgiyi gerektirmektedir. Bu nedenle bu teknik bilgiye sahip tarafsız bilirkişi eliyle konu incelenmeli ve denetime açık rapor halinde dosyaya sunulmalıdır. Bu rapor tarafların görüşüne sunulmalı ve sonuçta mahkemece de denetlendikten sonra bir sonuca varılmalıdır. Mahkeme hakiminin, böyle bir konuda teknik bilirkişi yerine geçerek konuyu irdelemesi ve sonuca varması olanaklı olmadığı gibi, böyle bir inceleme tarafların irdelemesine ve denetime de açık olamayacaktır. Mahkemece, davacı tarafın sunduğu ihale belgeleri ve hesaplama yöntemi dışında bir inceleme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş; açıklanan hususlar göz önüne alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; tarafların iddia ve savunmalarının, dosyadaki şartname ve delillerin incelenmesi bakımından tayin edilecek tarafsız, teknik bilgiye sahip, uzman bilirkişi aracılığı ile şartname koşullarının yerine gelip gelmediği ve iddia edilen zararın oluşmasına davalı yanın neden olup olmadığı ile sonuçta elde edilecek verilere göre şartnamede açıklanan verilerle tazminat miktarının saptanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.Yerel mahkemece bu yönlere işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, eksik incelemeyle direnme hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 05.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.