Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 530 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 473 - Esas Yıl 2005





Mahkemesi:Ankara 1.Asliye Ticaret MahkemesiGünü:16.12.2004Sayısı:530-678 Taraflar arasındaki “Tasarrufun iptali ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 9.10.2003 gün ve 2002/274 E, 2003/706 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 18.06.2004 gün ve 2004/1713 E, 3439 K. sayılı ilamı ile,(...Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Davanın açıldığı Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesince davacının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu olması ve fon kapsamında kalan bankalara ilişkin davalarda Asliye 1.Ticaret Mahkemesinin görevlendirilmesi sebebiyle devir kararı verilmiştir.Gerçekten, 4389 sayılı Bankalar Yasası’nda değişiklik yapan Yasanın 14.maddesinin 5.fıkrasının (d) bendinde fona devredilen bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılan davaları görmekte belli mahkemeler görevlendirilmiştir. İlk mahkemenin devir kararı vermesi bu sebebe dayalıdır.Ancak, hemen belirtilmelidir ki bu devir kararı teknik anlamda bir yetkisizlik kararı olmayıp yasadan kaynaklanan zorunluluk sebebiyle verilen bir karardır.İlk mahkemenin devir kararı teknik anlamda yetkisizlik kararı sayılamayacağından, burada HUMK.nun 193.maddesindeki 10 günlük sürenin uygulanma olanağı da yoktur.Mahkemece dava dosyası kendisine devredildiğinden devreden mahkemenin yerine geçerek davayı kaldığı noktadan devam edilerek bir hükme varılması gerekirken, devir kararı nitelendirilmesinde yanlışa düşülerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yasaya uygun düşmemiştir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır...)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,28.9.2005 gününde yapılan ikinci görüşmede oybirliğiyle karar verildi.