Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 523 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 422 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Uşak 1.Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17.03.2011NUMARASI : 2010/1205 E -2011/339 K.Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi ve yıkım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.03.2010 gün ve 2008/1222 E-2010/298 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 11.11.2010 gün ve 2020/11127-12541 sayılı ilamı ile; ("...Dava, yola haksız elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır.Davalı, dava konusu yere önceden var olan çeşmeyi onarmak suretiyle yeni bir çeşme yaptığını, haksız elatma olmadığını, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir.Hükmü davacı temyiz etmiştir.Dosya kapsamından dava konusu yerin kadastrol yol olarak sınırlandırıldığı ve haritasına bu niteliği ile işaretlendiği görülmektedir. Yollar paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kadimden beri kamunun yararlandığı taşınmazlardır. Bu yerler üzerinde özel mülkiyet iddiasında bulunulamaz. Mahkemece yapılan keşifte davalının yol olarak haritasında gösterilen yere çeşme yaparak sulama amaçlı olarak faydalandığı da saptanmıştır. Çeşmenin hukuki varlığının kabul edilebilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesine göre köy tüzel kişiliği adına tescili halinde mümkündür. Mahkemece bu saptamalar bir yana bırakılarak davanın kabulü yerine yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...") Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 13.07.2011 gününde, oybirliğiyle karar verildi.