MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 09/11/2012NUMARASI : 2012/336-2012/462Taraflar arasındaki “ceza-i şartın tazmini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 16.12.2010 gün ve 2009/298 E., 2010/602 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 17.10.2011 gün ve 2011/3680-12745 e., K. sayılı ilamı ile;(...Davacı vekili, davalı şirketin 01.10.2007 tarihli sözleşme ile bayileri olduğunu ve yıllık asgari alım taahhüdünde bulunmasına rağmen bu taahhüdünü yerine getiremediğini, diğer davalıların ise davalı şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarını garanti ettiklerini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000 USD cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının tüm iddialarını kabul etmediklerini sözleşmeyi garantör sıfatı ile imzalayan müvekkillerinin hisse Devir ve temliki yaparak davalı firma ile bağlarının kalmadığını, hisse devir ve temlikine davacının muvafakat ettiğini bu nedenle de kefaletten dolayı sorumlu tutulmayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalı şirketin asgari alım taahhüdünü yerine getiremediği, diğer davalılarında garanti veren olarak borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile davalılar arasında 5 yıl süreli 01.10.2007 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin eki satış taahhütnamesinde yıllık alınacak beyaz ürün miktarı 1.250 m3 olarak gösterilmiştir.Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle yapılan ödemeleri davacı yanın ihtirazı kayıtsız kabul etmiş olması, ayrıca . Petrol Tic. Ltd. Şti.'nin sözleşme süresi olan 5 yıl içinde almayı taahhüt ettiği miktardaki beyaz ürünü alma imkanının bulunduğu, sözleşme süresinin de 5 yıl olduğu henüz sona ermediği gözetilmeden yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, bayilik sözleşmesiyle belirlenen eksik ürün alımı hali için öngörülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı şirketin asgari alım taahhüdünü yerine getiremediği, diğer davalılarında garanti veren olarak borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Direnme hükmünü, davalılar vekili temyize getirmiştir.Direnme ve bozma kapsamına göre Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen 01.10.2007 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki satış taahhüdü gereğince davacının cezai şart isteme hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı ile davalı şirket arasında 01.10.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi düzenlenmiş, diğer davalıların ise bu sözleşmede garantör sıfatları bulunduğu görülmüştür. Sözleşmenin 43.maddesinde: Davalı bayinin sözleşme hükümlerine aykırı davranışı halinde davacı tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkına sahip olduğu, fesih hakkını kullanmayarak maddede belirtilen yaptırımlardan birini ya da birkaçını veya hepsini bayiye uygulama veya feshin yanında bu yaptırımları uygulama hakkına sahip olduğu; 45.maddenin (d) bendinde: Bayi bu sözleşme ile veya sözleşmeye ek protokoller ile belirlenen cezai şarta ilaveten fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar geçecek dönemde yıllık satış taahhüdüne göre satması gereken toplam petrol ürünleri miktarlarını fesih işlemi nedeniyle satamaması sonucu davacının uğradığı tüm zarar ve ziyanı, fesih tarihinden, sözleşme süresi sonuna kadar satması gereken ve her m3 beyaz ürün, siyah ürün vs ürünlerdeki davacı karı esas alınmak suretiyle belirlenecek toplam zarar ve ziyan tutarının hiçbir itirazda bulunmaksızın herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin davacının ilk talebinde derhal nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği; 46.maddede:Bayinin bu sözleşme hükümlerine veya bu sözleşmeye ek olarak imzalanmış diğer sözleşme ve taahhütname hükümlerine aykırı davranış nedeniyle sözleşmenin feshi halinde veya bayinin sözleşmeyi tek taraflı fesih etmesi halinde aralarında kararlaştırılacak ve ek protokol ile kaleme alınacak olan cezai şartı ihtarname keşidesine ve mahkeme kararı alınmasına gerek kalmaksızın ilk yazılı talep üzerine davacıya ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt ettiği şeklinde düzenleme yapılmış; 48. maddesinde ise: Garantörlerin sorumlulukları belirlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve eki niteliğinde taahhütnameden davalı şirketin, davacıdan her yıl belli miktarda akaryakıt almayı taahhüt ettiği, taahhüt ettiği kadar ürünü almaması halinde ise yıllık cezai şartın kararlaştırıldığı; davalı şirketin davacıdan 2007-2008 döneminde taahhüt ettiği kadar beyaz ürün almadığı dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşılmaktadır.Davacının, yıllık ürün alım taahhüdüne uymaması nedeniyle davalılardan cezai şart talep etmesinde kural olarak bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davacının bu cezai şartı talep edebilmesi için cezai şartın oluştuğu yıldan sonraki yıllarda ürün verirken ihtirazi kayıt koyarak bu hakkını saklı tutması gerekir. (6098 sayılı TBK m.179/2; 818 sayılı mülga BK m.158/2).Dosya kapsamından davacının 01.10.2007-01.10.2008 döneminden sonra herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin davalılara ürün vermeye devam ettiği anlaşıldığından, talep konusu dönem için davalılardan cezai şart isteyemez.Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, azınlıkta kalan bir kısım üyelerce, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri gereğince davacının, davalılardan cezai şart isteyebileceği, eldeki davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenle kabul edilmemiştir.Açıklanan bu değişik gerekçe ile Yerel Mahkeme direnme kararı usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekir. SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçelerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin atfı dikkate alınarak HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun'un 440.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.04.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Esastan verilmiş bir ret kararı olduğundan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücreti verilmelidir
(...Davacı vekili, 24.12.2008 tarihli sözleşme ile davalının T. Markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirdiğini, davalıya ait taşınmaz üze-rinde 2021 yılına kadar lehlerine intifa hakkı verildiğini ve intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulunun bayilik sözleşmelerini 5 yıl il
RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ
(.Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken Başbakanlık Hazine Müsteşar-lığı’nın talimatı üzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece v
BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?