Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 2. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.10.2008 gün ve 2007/1272 E., 2008/743 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 16.03.2009 gün ve 2009/368 E., 2009/3867 K. sayılı ilamı ile; "……1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine." Karar verilip; davacının temyizi yönünden bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı SGK vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararını taraf vekilleri temyiz etmiştir. Özel Dairece davacının temyizinin kısmen kabulü ile karar davacı yararına bozulmuş; davalı vekilinin temyiz istemleri ise tümüyle reddedilmiştir. Mahkemece, önceki karardaki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle ilk kararda direnilmiş; direnme kararını sadece davalı SGK vekili temyiz etmiştir. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesine geçilmeden önce direnme kararını temyiz eden davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Bağ-Kur) vekilinin ilk karara ilişkin temyiz itirazlarının Özel Dairece reddedilmiş olması ve Yerel Mahkemece davanın reddedilen kısmına yönelik eksik araştırmaya dayalı bozma nedenine karşı direnme kararı verilmesi karşısında, direnme kararının niteliği ve temyiz edenin sıfatına göre davalı SGK vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunup bulunmadığı, bu bağlamda temyiz isteminin reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır. Mahkemenin ilk hükmünü temyiz edip, bu istemi Özel Dairece reddedilen taraf yönünden karar kesinleşmiş olmakla, artık bu tarafın direnme kararını temyizde de hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, direnme kararını temyiz eden davalı SGK vekili ilk hükmü temyiz etmiş; Özel Dairece açıkça temyiz istemleri değerlendirilerek, reddine karar verilmiştir. Şu hale göre hakkında hüküm kesinleşen davalının direnme kararını temyizde hukuki yararı olduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenle, davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davalı tarafın temyiz dilekçesinin REDDİNE, 06.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.