Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 385 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 184 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manavgat 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.05.2010 gün ve 2009/723 E.- 2010/321 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.11.2010 gün ve 2010/11352-13266 E., K. sayılı ilamı ile;("...Davacı vekili, davalının ürettiği biranın pazarlanması için müvekkili ile davalı arasında bayilik görüşmesi yapıldığını, davalının 50.000.-TL’lik teminat mektubu temini, mal sevkiyatı için 3 adet arsa alımı, malı depolamak için depo kiralanması, pazarlama işinde çalışacak elaman temini halinde bayilik verileceğini taahhüt ettiğini, tüm koşulları yerine getirerek 01.10.2004 tarihi itibariyle bayi olarak çalışmaya başladıklarını, ürünlerin satışını yaptıklarını, davalının yazılı bayilik akdini imzalamaktan imtina ettiğini, teminatı 400.000.-TL’ye çıkarttığını, daha sonra mal vermeyi keserek müşterilere doğrudan satışa başladığını, kar kaybı ve bayilik oluşumu harcamaları için 20.000.-TL, tanıtım faaliyetleri harcamaları için 12.000.-TL, manevi yönden uğradıkları zarar için 20.000.-TL olmak üzere 52.000.-TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının 200.000.-euro’luk teminatı vermediği için bayilik akdinin imzalanmadığını, üretilen biranın deneme ve tanıtım sürecinde davacının kendilerinin onayı ile birkaç tanıtım satışı yaptığını, bunun karşılığının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının davacıya satış noktalarına teslim edilmek üzere çeşitli malzeme göndermesi ve alt bayi ağı oluşturmasına ve bu ticarethanelere mal satışı yapmasına izin vermesi, bayilik için teminatların alınması, taraflar arasında sözleşme imzalanarak bayilik ilişkisi kurulmasa da davacının güvene dayalı olarak yaptığı masrafları sözleşme öncesi sorumluluk ilkesine göre talep edebileceği alınan bilirkişi raporunda toplam masrafın 7.126.50.-TL olduğunun belirtildiği, davalının kusurlu olduğu nedenle davanın kısmen kabulüne, 7.126.50.-TL maddi tazminatın 7.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalanarak bayilik ilişkisi kurulmamış olsa bile davacı sözleşmenin kurulacağına ilişkin uyandırılan güvene dayalı olarak yapmış olduğu (kar kaybı hariç) giderleri sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) ilkesine göre davalıdan isteyebileceğinden, mahkemenin davacının yaptığı giderlere ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru ise de; somut olay itibariyle, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilmeden davacı yararına manevi tazminata karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...")gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.