MAHKEMESİ : Banaz Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01.03.2011NUMARASI : 2011/20 E-2011/160 K.Taraflar arasındaki “kira bedelinin tespiti ve tahsili ile tahliye ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Banaz Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.12.2009 gün ve 2008/152 E-2009/777 K sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 27.10.2010 gün ve 2010/12694 -17701 sayılı ilamı ile;(“...Davada, Ağustos 2006 tarihinden 02.02.2007 tarihine kadar ödenmeyen kira parası alacağı ve faizlerinin tahsili, davalının temerrüt nedeniyle taşınmazdan tahliyesi ile 02.02.2007 tarihinden itibaren emsal taşınmazların kira bedelleri tesbit edilerek, tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı vekili cevabında, kira bedellerinin elden veya aracılar vasıtasıyla ödendiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; tahliye talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı talebinin kısmen kabulü ile 31.03.2005-31.12.2007 tarihlerine ilişkin kira alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, kira parasının miktarının ispatı davacıya, ödendiğinin ispatı ise davalıya düşer. Kira bedellerine ilişkin olarak yargılamada davacı tarafından davalıya yemin teklif edilmiş ve davalı, davacı ile 2005 yılı için 180 TL, 2006 yılı için 200 TL, 2007 yılı için ise 220 TL üzerinden anlaştıklarına yemin etmiştir.Bu durum karşısında mahkemece kira alacağına hükmedilirken bu bedeller doğrultusunda hesaplama yapılması gerekirken 2005 yılı için 270 TL, sonraki yıllar için ise 300 TL üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca dava dilekçesinde ve yargılamada davacının 2006 yılı Ağustos ayından itibaren ödenmeyen kira alacağı talep ettiği gözetilmeden talep dışına çıkılarak 31.3.2005 tarihinden itibaren hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, kira bedelinin tespiti ve tahsili ile tahliye isteğine ilişkindir.Davacı, kiracısı olan davalının Ağustos 2006 tarihinden itibaren 02.02.2007 tarihine kadar ödenmeyen kira parası alacağı ve faizlerinin tahsili, davalının temerrüt nedeniyle taşınmazdan tahliyesi ile 02.02.2007 tarihinden itibaren emsal taşınmazların kira bedelleri tespit edilerek, tahsilini istemiştir.Mahkemece; davacının kira bedelinin ne olduğunu ispatlayamadığı, davalının ikrar ve yemini kapsamı ile kararlaştırılan kira bedellerinin 2005 yılı için aylık 180 TL; 2006 yılı için aylık 200 TL; 2007 yılı için de aylık 220 TL olmasına karşın, davalı tarafça 2005 yılı için aylık 90 TL, 2006 yılı için aylık100 TL;2007 yılı için 120 TL hesabıyla yatırıldığını; bu nedenle davacının kalan miktarlar yönünden alacaklı olduğunu kabulle sonuçta; tahliye talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı talebinin kısmen kabulü ile 31.03.2005-31.12.2007 tarihlerine ilişkin kira alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Özel Dairece,sair temyiz itirazlarının reddine ve yukarıya başlık bölümüne aynen alınan nedenlerle 2005 yılı için 270 TL, sonraki yıllar için ise 300 TL üzerinden hüküm kurulmasının doğru görülmediği, ayrıca dava dilekçesinde ve yargılamada davacının 2006 yılı Ağustos ayından itibaren ödenmeyen kira alacağı talep ettiği gözetilmeden talep dışına da çıkılarak 31.03.2005 tarihinden itibaren hüküm kurulmasının doğru olmadığına işaretle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel Mahkemece; önceki kararın doğru olduğu, aylık kira bedellerinin daire kararında belirtilen rakamlardan hesaplanmadığı, 2006 yılı için aylık 200 TL, 2007 yılı için de aylık 220 TL üzerinden kabul edilen kira bedellerinin ödenmediği sabit olan kısmına hükmedildiğini, davalının yeminindeki rakamın aylık kira bedeli olup, ödenmeyen toplam rakama ilişkin bulunmadığı, hükmedilenin de kira bedelinin ödenmeyen toplam kısmı olduğu, hesaplamada bir hata olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş; hükmü davalı vekili temyize getirmiştir.Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; tarafların beyanları da dikkate alınarak hangi dönemlerden itibaren ve hangi bedel üzerinden kira alacağına hükmedilmesi gerektiğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede kira dönemleri ayrı ayrı irdelenmiştir. Buna göre; 1-Davalı vekilinin, mahkemenin 2005 yılı kira parasının tespiti kararına yönelik temyizi yönünden; 2005 yılının dava edilmediği dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre belirgin olmakla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre 2005 yılı yönünden verilen ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde; direnme kararının, 2005 yılına ait kira bedeli yönünden bozulması gerekmiştir.2-Davalı vekilinin, mahkemenin 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin kira parasının tespiti kararına yönelik temyizine gelince; Dosya kapsamına göre davacı kira bedelinin ne olduğunu ispatlayamamış; davalının ikrar ve yemin beyanıyla aylık kira bedelinin 2006 yılı için 200 TL, 2007 yılı için ise 220 TL olduğu kabul edilmiş; ancak davalının bu rakamlar üzerinden değil 2006 yılı için aylık 100 TL; 2007 yılı için 120 TL hesabıyla kira bedellerini yatırması nedeniyle kalan alacak miktarına hükmedildiği belirgindir. Bu haliyle bozma ilamında aylık kira bedelinin bu aylar için 300 TL üzerinden hesaplandığı yönündeki saptaması dosya içeriğiyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 2006 ve 2007 yıllarına ait ödenmeyen kira bedellerinin hesabında bir yanlışlık bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin kira parasının tespitine ilişkin direnme kararının onanması gerekir.S O N U Ç : 1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının (2005 yılına ait bölümünün) Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, Direnme kararının (2006-2007 yıllarına ait bölümünün) yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.