Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 10.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.02.2009 gün ve 231-44 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi'nin 29.03.2010 gün ve 2763-4713 sayılı ilamı ile;(... Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın somut emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerine düzenlemeye karşılık bir ilave yapılması doğru ise de hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan 2.064,51 TL/m² bedeline düzenleme ortaklık payı oranı %30,1764'e tekabül eden miktarı 622.984 TL ilave edildiğinde m² bedelinin 2.687,50 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yanlış hesap yöntemi ile daha yüksek m² bedeli tespit edilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....)gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN :Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi sonucu değer biçen ve dava konusu taşınmazların imar parseli, emsal taşınmazların kadastro parseli niteliğinde olmaları nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan 2.293,90 TL bedelden taşınmazın birinci derecede arkeolojik sit alanında bulunması nedeni ile %10 indirim yapılarak bulunan 2.064,51 TL bedele, %30,30176 imar düzenleme zayiat oranı(DOP) ilavesi suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 2.962,07 TL olarak belirleyen bilirkişi kurulu raporunu esas almak suretiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Daire’ce yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur.Yerel Mahkemece, hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulunun 28.12.2007 tarihli raporunda emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın karşılaştırılması sonucunda bulunan değerin 2.293,90 TL ; bu miktardan dava konusu taşınmazın birinci derecede arkeolojik sit alanında bulunması nedeni ile % 10 indirim yapılarak bulunan değerin ise 2.064,51 TL olduğu, bilirkişi raporunda DOP oranının % 30,30176 olarak hesaplanması sonucunda birim fiyat 2.064,51 / (1-% 30,30176) = 2.962,07 TL olarak bulunmuş ve 2.960,00 TL ye yuvarlatılmış ise de, taşınmazın DOP oranının bildirildiği gibi % 30,1764 olduğu dikkate alınarak hesaplama yapıldığında 2.064,51 / (1-0,301764) = 2.956,75 TL olacağı; kamulaştırılan alanın 306 m² olup, zeminin kamulaştırma bedelinin 306 m²x 2.956,25 TL = 904.765,50 TL olacağı, 503.586,75 TL bina değeri eklendiğinde toplam kamulaştırma bedelinin ise 1.408.352,25 TL edeceği, davalının payı 82,306 olduğuna göre davalı payına düşen kamulaştırma bedelinin 377.471,58 TL olacağı, ilk kararda belirlenen miktar 377.668,08 TL olmakla 377.668,08 - 377.401,58 = 266,50 TL fazla bedel taktir edildiği, bu miktarın davalılardan alınarak davacıya verilmesinin gerektiği;dava konusu taşınmazın DOP düşülmeden önceki birim değerinin 2.064,51/(1- 0,301764)= 2.956,75 TL olacağı,bu sonucun doğruluğunun sağlama yolu ile belirlenmesi için DOP kesintisi tutarı 2.956,75 TL m² x 0,301764= 892,24 TL bulunacağı,bu birim değerden DOP düşülünce 2.956,25- 892,24 = 2.064,51 TL sonucuna ulaşılır ki bu miktarın yukarıda Yargıtay bozma ilamında belirtilen DOP oranı ve arkeolojik sit alanı nedeni ile % 10 indirim dikkate alınarak resen yapılan hesaplama sonucunda bulunan 2.064,51 TL ye eşit olduğu;Yargıtay bozma ilamındaki hesap yönteminin sağlaması yapıldığında ise bozma ilamında m² bedeli olarak belirlenen 2.687,50 TL dikkate alınarak DOP kesintisi tutarı belirlendiğinde 2.687,50 TL X 0,301764 = 810,99 TL bulunacağı, 2.687,50 TL birim değerden 810,99 TL DOP düşülünce kalan miktarın 1.876,51 TL olacağı ve bilirkişi raporundaki yöntemle doğru DOP oranı dikkate alınarak belirlenen 2.064,51 TL ye ulaşılamayacağı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.Direnme kararını temyize davacı vekili getirmiştir.Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli, emsal taşınmazın kadastral parsel niteliğinde bulundukları ve bu nedenle, dava konusu taşınmazın emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %30,1764 imar düzenleme ortaklık payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesi gerektiği hususu tartışma konusu değildir.Uyuşmazlık; dava konusu taşınmazların emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %30,1764 “İmar Düzenleme Ortaklık Payı”na tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesine ilişkin hesap yöntemi ve netice itibariyle belirlenmesi gereken metrekare bedelinin ne olması gerektiği noktasında toplanmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; emsal kıyaslaması sonucu dava konusu taşınmazların değerinin 2.064,51 TL/m2 hesaplandığı belirtildikten sonra, emsal taşınmazın kadastral parsel davaya konu taşınmazların imar parseli niteliğinde olmaları ve dava konusu taşınmazlardan %30,30176 imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması nedeniyle dava konusu taşınmazların arsa metrekare bedelinin, 2.064,51 YTL/%69.69824=2.962,07 YTL,yuvarlatılmış hali ile 2.960,00 YTL/m2 belirlendiği belirtilmiştir.Gerçekten de; emsal mukayesesi sonucu bulunan temel metrekare değeri 2.064,51 TL olup, %30,1764 oranındaki imar düzenleme ortaklık payı kesintisi, 2.064,51 TL ’lik temel metrekare değerine eklenirken; öncelikle, 2 .064,51 TL’nin hangi rakamın %69.8236’sına tekabül ettiğinin tespiti gerekir. Bir başka ifadeyle, 100-30,1764= 69.8236 hesap yöntemiyle 2.956,75 TL, imar düzenleme ortaklık payı düşülmemiş rakamın %69.8236’sıdır.O halde, 2.064,51 TL bir bütünün %69.8236’sı ise, bütünün tamamı; 2.064,51 TLx100/69.8236=2956,75TL olarak tespit edilmektedir. Bunun yanısıra,Yerel Mahkemece,direnme kararında,hükme esas alınan bilirkişi raporunda DOP oranının %30,1764 olması gerekirken,yanlış alınarak %30,30176 olarak raporda hesaplandığını belirterek yeniden bir hesaplama yapmak suretiyle ilk karardan farklı olarak yapılan hesaplama neticesinde davalıya 377.668,08 TL ödendiği belirlenmekle, farkı oluşturan 266,50 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde direnme kararı verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında direnme kararında Belediyece bildirilen DOP oranı dikkate alınarak hesaplama yapılması karşısında bu konunun da Özel Dairenin temyiz denetimine sunulması gerektiği hususunda görüş birliğine varılmıştır.Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, imar parseli niteliğindeki dava konusu taşınmazlardan,imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması sebebiyle, bu miktardaki zayiat oranının temel metrekare bedeline ilave yönteminde, imar düzenleme ortaklık payı düşülmeden önceki tam değerinin bulunması suretiyle metrekare bedelini belirleyen yöntemin benimsenerek karar verilmesi, usul ve yasaya uygun olup,Yerel Mahkemenin kamulaştırma bedelinin hesaplama yöntemine ilişkin direnme kararı yerindedir.Öte yandan,Özel Dairece yukarıda açıklanan ve işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları da incelenmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,Yerel Mahkemenin direnme kararı yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun olup,işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, HUMK.nun 440.maddesi uyarınca hükmün tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 6.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.