Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 338 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 110 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/08/2011NUMARASI : 2010/289-2011/349Taraflar Arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.05.2009 gün ve 2008/410 E. 2009/176 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 25.01.2010 gün ve 2009/8166 E. 2010/576 K. sayılı ilamı ile; “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın somut emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerine düzenlemeye karşılık bir ilave yapılması doğru ise de, yapılacak ilavenin dava konusu taşınmazın imar düzenlemesi görürken uğradığı zayiat oranı olan %33,217'ye tekabül edecek miktarda yapılması gerekir. Buna göre; hükme esas bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan 412,47 TL/m2 bedeline %33,217'ye tekabül eden 137,01 TL ilave yapıldığında m2 bedelinin 549,48 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yanlış hesap yöntemi ile daha yüksek m2 bedeli tespit edilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…”gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi sonucu değer biçen ve dava konusu taşınmazların imar parseli, emsal taşınmazların kadastro parseli niteliğinde olmaları nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan 412.47 TL/m2 bedele, %33,217 imar düzenleme zayiat oranı ilavesi suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 618 TL belirleyen bilirkişi kurulu raporunu esas almak suretiyle “davanın kabulüne” karar vermiş; davacı vekilinin temyiz üzerine karar, Özel Daire’ce yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, “bozma ilamında taşınmazların metrekare değerinin 549,48 TL olarak belirlenmesi gerektiği bildiriliyorsa da, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazların kıyaslaması sonrasında bulunan temel metrekare değerinin 412,47 TL olduğu; %33,217 oranındaki DOP kesintisinin bu miktara eklenmesi gerektiği; bu ekleme yapılırken de bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gibi 412,47 TL’nin hangi rakamın %66,783’üne tekabül ettiğinin tespit edilmesi gerekeceği; bilirkişi raporunda DOP kesintisi olmaksızın belirlenen 618 TL’den %33,217 oranındaki DOP kesintisi düşüldüğünde 412,47 TL’lik temel değere ulaşıldığı; oysa, Özel Dairece bozma ilamında yapılan hesaba göre belirlenen 549,48 TL’lik değerden %33,217 oranında DOP kesintisi yapıldığında bulunan temel metrekare değerinden, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazların kıyaslaması sonucunda bulunan 412,47 TL’lik temel değere ulaşma imkanı bulunmadığı” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. Hükmü temyize davacı vekili getirmiştir. Dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli, emsal taşınmazın kadastral parsel niteliğinde bulundukları ve bu nedenle, dava konusu taşınmazın emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 imar düzenleme ortaklık payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesi gerektiği hususu, Yerel Mahkeme ve Özel Daire’nin kabulündedir.Uyuşmazlık; dava konusu taşınmazların emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 “İmar Düzenleme Ortaklık Payı”na tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesine ilişkin hesap yöntemi ve netice itibariyle belirlenmesi gereken metrekare bedelinin ne olması gerektiği noktasında toplanmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; emsal kıyaslaması sonucu dava konusu taşınmazların değerinin 412.22 TL/m2 hesaplandığı belirtildikten sonra, emsal taşınmazın kadastral parsel davaya konu taşınmazların imar parseli niteliğinde olmaları ve dava konusu taşınmazlardan %33,217 imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması nedeniyle dava konusu taşınmazların arsa metrekare bedelinin, 412.22/ 0,66783=617.25 TL/m2 belirlendiği belirtilmiştir. Gerçekten; emsal mukayesesi sonucu bulunan temel metrekare değeri 412.22 TL olup, %33,217 oranındaki imar düzenleme ortaklık payı kesintisi, 412.22 TL’lik temel metrekare değerine eklenirken; öncelikle, 412.22 TL’nin hangi rakamın %66,783’üne tekabül ettiğinin tespiti gerekir. Bir başka ifadeyle, 100-33,217= 66,783 hesap yöntemiyle 412.22 TL, imar düzenleme ortaklık payı düşülmemiş rakamın %66,783’üdür.O halde, 412.22 TL bir bütünün %66,783’ü ise, bütünün tamamı; 412.22 TLx100/66,783 =617.25 olarak tespit edilmektedir. Tersine işlemle, az yukarıda açıklanan hesap yöntemiyle belirlenen 617.25 TL metrekare bedelinden, bu rakamın %33,217 imar zayiat oranına tekabül eden 205.03 rakamı düşüldüğünde; bilirkişi raporunda belirlenen 412.22 TL temel metrekare bedelini verdiği ve sağlamasının doğru olarak yapılabildiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, imar parseli niteliğindeki dava konusu taşınmazlardan, %33,217 imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması sebebiyle, bu miktardaki zayiat oranının 412.22 TL temel metrekare bedeline ilave yönteminde, imar düzenleme ortaklık payı düşülmeden önceki tam değerinin bulunması suretiyle metrekare bedelini 617.25 TL olarak belirleyen bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması ve buna göre kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi uyarınca 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2012 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar ÖLEN KİŞİNİN TÜKETİCİ KREDİSİ BORCUNDAN SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU-SİGORTALININ HASTALIĞININ BİLDİRMEMESİ Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4 BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ (.Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken Başbakanlık Hazine Müsteşar-lığı’nın talimatı üzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece v Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?