Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 317 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 342 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/02/2005NUMARASI : 2004/890-53 Taraflar arasındaki “tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.2.2003 gün ve 2002/162 E. 2003/108 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 20.9.2004 gün ve 2004/3917 E. 12207 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı, davalıya 04.11.2001 tarihli harici sözleşme ile, 50 nolu parseldeki arsayı içindeki evle birlikte satıp zilyedliğini devrettiğini, davalının üzerindeki evi yıkarak malzemelerini aldığını ve satın almaktan vazgeçtiğini bildirip ödediği bedeli geri aldığını, ancak evi yıkarak kendisini zarara uğrattığını ileri sürerek, zarar tutarı 3.000.000.000 TL.nın faizi ile ödetilmesini istemiştir.Davalı, satıştan davacının caydığını, ancak satın aldıktan sonra da tapusunun verileceğine güvenerek yeni ev yapmak üzere zaten yıkık olan evin yerini düzelttiğini belirterek davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de 180.000.000 TL yıkım masrafı ile satış bedelinin kullanılması bedeli 1.000.000.000 TL.nın ödetilmesini istemiştir.Mahkemece, karşı davanın süresinde açılmadığından yargılama aşamasında tefrikine, asıl davanın da reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı tarafından tapulu taşınmazın üzerindeki ev ile birlikte harici sözleşme ile 9.000.000.000 TL. bedelle satılıp davalıya teslim edildiği, davalının da haricen satın aldığı taşınmaz üzerinde bulunan evi yıktığı, daha sonra tarafların sözleşmeden döndükleri, davacının satım bedelini davalıya iade ettiği, taşınmazın tekrar davacıya teslim edildiği hususları, tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı gibi, taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davacı bu dava ile, taşınmaz üzerinde bulunan evin yıkılması nedeni ile uğradığı zararı istemektedir. Davalı ise, taşınmaz üzerindeki binanın harap ve yıkıntı durumda olduğunu, bu nedenle yeni bina yapmak üzere yıkıp arsa üzerini düzelterek masraf yaptığını savunmuştur. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmalı, taşınmaz üzerinde bulunan bina tamir kabul etmeyecek durumda olup bunu davalının yıkarak arsayı düzeltmesi ile davacının bir fayda sağlayıp sağlamadığı, davalının da bu nedenle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; davalının, davacıdan satın alıp, üzerinde bulunan binayı yıktıktan sonra iade ettiği arsa üzerini düzelterek masraf yaptığı yönündeki savunmasının, yargılama aşamasında tefrik edilen karşı davanın da konusu olmasına; bu itibarla davalı tarafından yapıldığı ileri sürülen masraflar, davacının uğradığı zarardan mahsup edilemeyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.