Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 296 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 166 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın 2.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.07.2009 gün ve 2008/1179 E- 2009/746 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 22.03.2010 gün ve 2009/20654-2010/4802 sayılı ilamı ile; ("...Dava, okul müdürü olan davalının öğretmen olan davacıya olumsuz sicil vermesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. İdare mahkemesince, önceki yıllar sicillerinin daha iyi olmasına karşın 2002 yılı sicilinde daha düşük not verilmesini gerektiren somut olgu, bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle sicilin iptaline karar verilmiştir. Anayasanın 129/5. maddesindeki düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmekte olup, kamu görevlilerinin kişisel kusur oluşturan eylemleri anılan madde kapsamında değildir. Dava dilekçesinde davalının kişisel kusuru ileri sürüldüğüne göre, sicilin doldurulması sırasında davalının şahsi veya keyfi nedenlerle hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir. Davalı,davacının sicil amiri durumunda olup yasa ve yönetmelik gereği davacı hakkında sicil belgesi düzenlemiştir. İdare mahkemesinin iptal gerekçesi yaptığı hususlar davalının kişisel kusuru bulunduğunu kanıtlamaz. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ile dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde, davalının kişisel kusurlu olarak sicil doldurduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Şu durum karşısında kanıtlanamayan davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.05.2011 gününde, oybirliğiyle karar verildi.