Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 277 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 893 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Tire Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ : 29/03/2011NUMARASI : 2010/768-2011/127Taraflar arasındaki “Boşanma-tazminat-nafaka” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tire Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) boşanma isteminin kabulüne, tazminat ve nafaka istemlerinin reddine dair verilen 08.04.2008 gün ve 2006/472-2008/119 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.12.2009 gün ve 17989-22283 sayılı ilamı ile; (....1- Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşine sürekli hakaret eden, birlik görevlerini yerine getirmede ihmalkâr davranan kadının kusurlarına karşılık sadakatsiz davranan, eşine hakaret eden kocanın daha ağır kusurlu bulunduğunun ve Türk Medeni Kanununun 166/2. madde koşularının oluştuğunun anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak *davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3- Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen *davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak *davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir....)gerekçesiyle hükmün (1) bentte yer alan nedenlerle onanıp; (2) ve (3) bentlerde yer alan nedenlerle bozularak,dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 04.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.