Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 274 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 285 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 8.6.2005 gün ve 2004/471-2005/331 E.K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 1.5.2006 gün ve 10123-4687 sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili, tarafların mal alım satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin mal bedelini ödemesine rağmen davalının malı teslim etmeyerek sebepsiz zenginleştiğini belirterek ödenen 20.500.000.000 TL.nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekil, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığını, davacının davasını belgelerle ispatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının akdi ilişkinin varlığı ve bu ilişkiye dayanılarak ödeme yapıldığını yazılı delille kanıtlayamadığı, davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı şirket temsilcisince yerine getirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, davacıyla aralarında akdi ilişki bulunmadığını savunmuştur.Oysa davacı davalıya mal sipariş ettiğini ve avans olarak para gönderdiğini iddia etmiş ve bu iddiasının dayanağı olan banka havalelerini delil olarak sunmuştur. Banka havaleleri ile davacının hesabından davalının hesabına para gönderildiği anlaşıldığına göre, bu paranın dayanağının davalıdan sorularak sonucuna göre ispat külfetinin belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.