Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 252 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 52 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki “Tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.03.2010 gün ve 2008/190 E. 2010/86 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 15.12.2010 gün ve 2010/11975 E.-13425 K. sayılı ilamı ile;(“…Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirme sonucu mirasbırakan Mehmet Salih Bekar'ın maliki olduğu 737 parsel sayılı taşınmazdaki temlike konu ettiği 4/9 payın davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak, kabul kapsamına alınması gerekli olan pay davacının miras payı olan 12/162 (4/9 payın 3/18'i olan) dir. Oysa nereden bulunduğu anlaşılamayan 20/108 pay olarak davalılar aleyhine sonuç doğuracak şekilde kabul kararı verilmiş olması isabetsizdir.Öyle ise, 12/162 pay oranında iptal kararı verilerek bu payın davacı adına tesciline, bakiye payın davalılar üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, miras bırakan üzerinde ve temlike konu edilmeyen 5/9 pay yönünden açılan bir dava bulunmadığı halde bu pay için de karar kurulmuş olması doğru değildir...")gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalılar vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.Davacı vekili, miras bırakanı Mehmet tarafından 737 parsel nolu taşınmazın davalı Hüseyin ve diğer davalıların miras bırakanı olan Coşkun'a mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik edildiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur.Yerel Mahkemece, temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile hüküm fıkrası “ 737 Parselde tapuya kayıtlı taşınmazın Hüseyin, Nuriye, Muhammet, Tayfun ve Mesut hisselerinin 3/18'inin eşit ve miras hisse oranının iptali ile tapunun 108 hisse kabul edilerek Hüseyin adına 20 hisse, Zehra adına 8 hisse, Nuriye adına 5 hisse, Muhammet adına 5 hisse, Tayfun adına 5 hisse,Mesut adına 5 hisse,miras bırakan Mehmet adına da 60 hisse olarak tesciline” şeklinde oluşturulmuştur.Davalılar vekili tarafından temyiz edilen karar, Özel Daire’ce yukarıya metni aynen alınan gerekçeyle ve sonuç olarak kurulan hükümde pay hesabının yanlış yapıldığı gerekçesi ile bozulmuştur.Yerel Mahkemece pay hesabının doğru olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmiş; karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlk karar, bozma ve direnme kararlarının kapsamı itibariyle, dava konusu 737 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik edildiği konusunda yerel mahkeme ile özel daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık; Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin kabulü suretiyle oluşturulan hükümde pay yönünden doğru hesaplama yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 13.03.2002 tarihli akitle miras bırakan Mehmet tarafından adına kayıtlı olan 737 parsel nolu taşınmazın 5/9 payını üzerinde bırakarak, 4/9 payını oğlu olan davalı Hüseyin'e ve Coşkun'a eşit hisselerle temlik ettiği, Coşkun'a ait olan 2/9 payın ise 04.03.2003 tarihinde ölümü ile eşi Nuriye ve çocukları Muhammet,Tayfun ve Mesut'a intikal ettiği anlaşılmaktadır.Çekişme konusu 737 parsel sayılı taşınmaza ait çap kaydı kapsamıyla; davalı Hüseyin'in 2/9; miras bırakan Mehmet Salih Bekar'ın 5/9; Nuriye,Muhammet,Tayfun ve Mesut'un ise 2/36'şar paylarının bulunduğu belirgindir.Öte yandan 25.03.2004 tarihinde vefat eden miras bırakan Mehmet’e ait veraset ilamında da davacı Zehra 3/18 miras payına sahip bulunmaktadır.Şu hale göre, iptali gereken pay, temlike konu 4/9 payın davacı Zehra'nın miras payı olan 3/18' i olup; 12/162 oranındadır.Çap kaydındaki hisseler düzenlenerek 108 paydada eşitlendiğinde davacı Zehra'nın 8 payı; Hüseyin 'nin 20 payı, Nuriye’nin 5 payı, Muhammet'in 5 payı, Tayfun'nun 5 payı, Mesut'un 5 payı ve miras bırakan Mehmet ‘in ise 60 payı olacağından, mahkemece yapılan hesaplamada bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, yerel mahkemece yapılan pay hesabı ve sonuçta buna göre kurulan hüküm usul ve yasaya uygundur.Bu nedenle; direnme kararının onanması gerekir.S O N U Ç : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 28.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.