Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 242 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 57 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Ankara 11.Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27.10.2010NUMARASI : 2010/349 E-2010/400 K.Taraflar arasındaki “eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak ve cezai şart” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.03.2008 gün ve 2006/378 E., 2008/80 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-k.davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 12.05.2010 gün ve 2010/1123-2807 sayılı ilamı ile; ("...Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece asıl dava ve karşı davanın kısmen tahsiline dair verilen karar davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı karşı davalı tarafından asıl davada 01.04.2005 tarihli sözleşmeye göre davalı karşı davacıya ait evde yapılan alt yapı, kaba inşaat iç ve dış tüm ince sıva işleri, proje ve uygulama kontrollüğünden ve taşeronlara yapılan ödemelerden kaynaklanan alacak talep edilmiş, karşı davada ise işin süresinde yapılmamasından kaynaklanan cezai şartın tahsili talep edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yapılacak proje ve uygulama kontrollüğünün ücreti 20,000,00 TL olarak belirtilmiş ve bu bedelin sözleşmede kararlaştırılan tarihlerde ödenmesi kararlaştırılmış, aynı sözleşmede davacı tarafından taşeronlara yapılacak ödemelerinde davalı karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya ödenmesi kabul edilmiştir. Mahkemece davacı tarafından yapılan kontrollükte dahil olmak üzere tüm iş bedeli 111.961,92 TL olarak belirlenmiş ödemelerin mahsubu ile 18.471,92 TL alacak üzerinden asıl davanın tahsiline karar verilmiş, bu miktar davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kabul edilen bu alacak sözleşmede ödeme vadesi belirlenen kontrollük hizmetlerini de kapsamaktadır. Dolayısıyla ödemelerin sözleşmede belirtilen tarihlerde yapılmadığı açıktır. BK'nın 81.maddesine göre davalı kendi edimini yerine getirmediğinden karşı taraftan süresinde teslim isteyemez. Bu nedenle karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davacı-k.davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacı-k.davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.04.2011 gününde, oybirliğiyle karar verildi.