Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 239 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 104 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki "itirazın iptali ve menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Alanya Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce itirazın iptali davasının reddine, menfi tespit davasının kabulüne dair verilen 22.03.2007 gün ve 2004/839 esas, 2007/275 sayılı karann incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Ondokuzuncu Hukuk Dairesi'nin 14.12.2009 gün ve 2071/11676 esas, karar sayılı ilamı ile; (...Davacı Tedaş vekili, asıl davada, davalı Hakan'a ait yerde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, cezalı fatura düzenlendiğini, ancak ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini taiep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin bu yeri Murat, Zeki ve B.Sami'ye 09.12.2002 tarihinde sattığını ve mülkiyetini devrettiğini, bu nedenle kaçak tutanağının düzenlendiği 10.01.2003 tarihi itibariyle müvekkilinin bu yerde hukuki ve fiili bağlantısının olmadığını, ayrıca bu konuda menfi tespit davası açtıklarını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davanın davacısı Hakan vekili, birleşen davada dava konusu abonelik hakkında davalı Tedaş tarafından 10.01.2003 tarihli tutanak düzenlenerek müvekkili hakkında 1.675.810.000 TL para cezası tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu yeri 09.12.2002 tarihinde satarak devrettiğini belirterek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davanın davalısı Murat vekili, 09.12.2002 tarihinin dava konusu taşınmazın satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarih olduğunu, bu tarihten sonra da bu taşınmazı davacının kullandığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu tutanağın düzenlendiği apart otelin zilyetliğinin satış sözleşmesinin yapıldığı 16.12.2002 tarihinde davalı-birleşen davanın davacısı tarafından devredildiği, kaçak tutanağının düzenlendiği, 10.01.2003 tarihi itibariyle davalı-birleşen davanın davacısı Hakan'ın dava konusu yerde zilyet ve malik olmadığı, bu itibarla kaçak tutanağından sorumlu olamayacağı gerekçeleriyle birleşen menfi tespit davasının kabulüne, Hakan'ın 10.01.2003 tarihli kaçak tutanağından dolayı borçtu olmadığının tespitine, yine birleşen davanın, davalı Murat açısından husumet nedeniyle reddine, asıl dava olan itirazın iptali davasının reddi ile davacı Tedaş'ın %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı Tedaş vekilince temyiz edilmiştir. Asıf davanın davaiısı-birleşen davanın davacısı Hakan'ın aboneliği iptal ettîrilmedikçe fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak elektrik bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda d iren ilm iştir. Temyiz Eden: Davacı vekili Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşme sırasında, işin esasına geçilmeden önce, aralarında abonelik sözleşmesi bulunan davacı idare ile davalı abone arasındaki kaçak elektrik bedeline ilişkin uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan mı, yoksa haksız eylemden mi kaynaklandığı; buna göre 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olup olmadığı ve davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait bulunup bulunmadığı ön sorun olarak değerlendirilmiş ve kaçak elektriğin kullanıldığı apart otelin faaliyetinin ticari bir iş olması, davalı-karşı davacı Hakan'ın tüketici olmaması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğuna oybirliğiyle karar verildi.