Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 710 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : Ankara 10.İş MahkemesiTARİHİ : 05.10.2010NUMARASI : 2010/482 E-2010/624 K.Taraflar arasındaki "işçilik alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. İş Mahkemesince davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 29.12.2009 gün ve 2009/212 E.- 2009/809 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 15.04.2010 gün ve 2010/8988 E.-10511 K. sayılı ilamı ile; ("...Davacı dilekçesinde davalı taraf olarak “Türk Telekom Yardım Sandığı Müdürlüğüne İzafeten Türk Telekom A.Ş’i “ göstermiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının çalışmış olduğu Türk Telekom Yardım Sandığını davalı olarak göstermek isterken işvereni olduğu düşüncesiyle izafeten Türk Telekom A.Ş’i hakkında dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durum husumet tevcihinde yanılgı kabul edilmeli ve davacıya gerçek hasıma davayı yöneltmesi için mehil verilmelidir. Açılan davanın husumet nedeniyle reddi hatalıdır.Dairemizin 2009/3288 - 200917171 sayılı kararı da bu aynı doğrultudadır...")gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, işçilik haklarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Davacı vekili, davalı yanında bir yıl süreli iş sözleşmeleri yıldan yıla yenilenmek suretiyle doktor olarak çalışan davacıya ilave tediye ücreti ve ikramiyelerinin ödenmediğini ve yeni iş arama izni veya buna dair ücretin verilmediğini beyanla ilave tediye ücreti ile ikramiye ve iş arama izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Türk Telekominikasyon A.Ş. vekili, davacının işvereninin ayrı tüzel kişiliğe sahip Türk Telekom Sağlık Yardım Sandığı olduğu ve “izafeten” dahi olsa Türk Telekominikasyon A.Ş. aleyhine dava açılamayacağını, husumetin Sandığa yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın husumet nedeniyle reddini talep etmiştir.Yerel mahkemece, Sandığın ayrı tüzel kişiliği olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmadığı, ayrı tüzel kişiliği bulunan Sandık çalışanı ile ilgili olarak Türk Telekominikasyon A.Ş. aleyhine “izafeten” dahi olsa dava açılamayacağı, gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Özel Dairece; davacının Sandığı davalı olarak göstermek isterken işvereni olduğu düşüncesiyle izafeten dava açtığı, bu durumun husumet tevcihinde yanılgı kabul edilerek davanın gerçek hasma yöneltilmesi için mehil verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece, önceki gerekçe genişletilmek suretiyle asıl işverenin Sandık olduğunun davacı tarafından bilindiği hususu da belirtilerek ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle husumet tevcihinde hata nedeniyle davanın gerçek hasmı olarak kendisine dava yöneltilmesi gereken davalı Türk Telekom Sağlık Yardım Sandığı’nın alınan tasfiye kararı doğrultusunda tasfiyesinin tamamlandığı ve vakfa dönüşmüş olduğunun tespiti halinde tebligatın vakıf tüzel kişiliğine yapılması ile davanın Türk Telekom Sağlık Ve Sosyal Yardım Vakfı aleyhine yöneltilmesi gerektiğinin açık olmasına ve bu hususun mahkemesince gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.