Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 195 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 744 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki “Alacak-Senedin İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.03.2010 gün ve 2006/439 E.,2010/111 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Adem vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 27.12.2010 gün ve 2010/8632 E., 18051 K. sayılı ilamı ile;(... Davacı, davalı Adem’den harici sözleşme ile satın aldığı daire için satış bedelinin bir kısmını ödediğini, tellal olan Hüseyin’e de 2000 TL komisyon ücreti verdiğini ileri sürerek, yapılan masraflar ve ödenen paraların toplamı olan 7.704,18 TL’nin davalılardan tahsili ile senedin iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı Adem , davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalı Hüseyin hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalı Adem hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Adem tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile davalı Adem arasında yapılan tapulu taşınmazın harici satışına ilişkin 12.6.2006 tarihli sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için, MK’nun706, BK’nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince geçersizdir. Geçersiz sözleşmede herkes verdiğini geri alır ve geçersiz sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenemez. Davacının bu satım sözleşmesi nedeniyle davalı Adem’e 5000 TL para ile 15.000 TL miktarlı senet verdiği ihtilafsız olup, dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Adem Kayısı hakkında açılan davada, yukarıda belirtilen senedin iptali ile ödenen 5000 TL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı Adem yönünden tüm taleplerin kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı Adem vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı Adem vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 16.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.