Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 108 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Ankara 9.Aile MahkemesiTARİHİ : 28/11/2011NUMARASI : 2011/1198 E-2011/1528 K.Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.03.2010 gün ve 2009/832-2010/298 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 18.07.2011 gün ve 2010/9301-2011/12586 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, boşanma istemlidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece önceki kararda direnilmiş ve dosyanın resen Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. Yerel Mahkemenin direnmeye ilişkin kararı taraflara tebliğ edilmemiştir.Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde hakim havalesi bulunmamaktadır. Dilekçe üzerinde tarihsiz olarak 156-temyiz açıklaması ve elle resen gidecek yazısı yer almaktadır. Dosya gönderme (Temyiz) formunda yer alan açıklamadan temyiz dilekçesinin 12.12.2011 tarihinde kaydedildiği ve 2011/156 temyiz numarası verildiği, anlaşılmaktadır. Başkaca kayıt yoktur. Hemen belirtmelidir ki, gerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve gerekse inceleme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda direnme kararlarının resen temyiz incelemesine tabi olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.Mahkemece karar verilmesi üzerine kararın taraflara tebliğinin sağlanması ardından da karara karşı temyiz yoluna başvurulacaksa, temyiz dilekçesi düzenlenip buna ilişkin gerekli harç ve giderlerin yatırılması gerekir. Daha açık ifadeyle; karar kendisine tebliğ edilen taraf, karara karşı temyiz başvurusunda bulunmak isterse ve harç konusunda istisna ya da muafiyet söz konusu değilse temyiz dilekçesini havale ettirdikten sonra gerekli harç ve giderleri yatırmak ve temyiz defterine dilekçenin kaydını sağlamak üzere mahkemeye vermek zorundadır. Temyiz yoluna başvurulması halinde alınacak karar ve ilam harcının belirlenmesinde de davaların maktu harca veya nispi harca bağlı olup olmaması önem taşır.Maktu karar ve ilam harcına bağlı davaların kabul ve reddine ilişkin kararların temyizi ile nispi karar ve ilam harcına bağlı davaların reddine ilişkin kararların temyizi hallerinde, temyiz harcının tümü temyiz tarihindeki tarifeye göre maktu ve peşin olarak alınır. Nispi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde ise, mahkemece hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır.Temyize başvururken karar ve ilam harcının eksik ödendiği, temyiz dilekçesi mahkemece kayda alındıktan sonra anlaşılırsa; kararı vermiş olan mahkeme tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene bildirilir (1086 sayılı HUMK m.434/3, 6100 sayılı HMK m.344). Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ihtarda yer aldığı üzere temyiz eden bu isteminden vazgeçmiş sayılarak, dilekçe reddedilir.492 sayılı Harçlar Kanunu’nda, mahkemelerce verilen hükümlerin bozulması halinde harç alınacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, Yargıtay’ın bozma kararlarından harç alınmaz (YİBK. 10.05.1965 gün ve 1965/1 E., 1965/1 K.). Bu durumda, temyiz sırasında alınan temyiz peşin harcının, istek halinde yatırana iadesine karar verilir.Buna karşılık, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 8. maddesi hükmünden hareketle, bir hükmün bozulmasını takiben yeniden yapılan yargılama sonunda verilecek hükümlerden, karar ve ilam harcı alınır; bozulan hüküm dolayısıyla önceden alınan karar ve ilam harcı, yeni alınacak bu harçtan mahsup edilir. Tahsil edilecek bir harç bulunması halinde, süresi içinde ödenmeyen harçların, bu sürenin sonundan itibaren 15 gün içinde, harca konu işlemi talep edenden tahsili amacıyla Maliye’ye müzekkere yazılır. İlk hüküm bozularak ortadan kalkmakla yeni verilen bu karar temyiz edildiği takdirde, harca tabi temyiz isteklerinde yeniden temyiz başvuru harcı ile temyiz peşin harcı temyiz edenden tahsil edilir. Yargıtay temyiz incelemesine geçmeden evvel, harcın yatırılmadığını tespit ederse, yukarıda açıklanan hallere göre ya temyiz dilekçesinin reddi ile esas hakkında temyiz incelemesi yapılmamasına ya da harçların yatırılması için yine yukarıda izah olunan prosedür tamamlanmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verebilir. Somut olayda; mahkemenin direnme kararı taraflara tebliğ edilmemiş; davalı vekili havale ve harçsız dilekçesini mahkemeye ibraz etmekle dilekçe 12.12.2011 tarihinde 2011/156 sıra numarası ile temyiz defterine kaydedilmiştir. Ne var ki, bu haliyle temyiz incelemesi yapılması olanaklı değildir. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle direnme kararının taraflara tebliği ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmiş olmasına göre, 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 434.maddesi hükmünü de gözeterek takibi işlemleri yapmak; harca tabi temyiz istemi nedeniyle hakimin havalesini ve gerek temyiz başvuru ve temyiz peşin harçlarını ikmal etmek olmalıdır. Bu işlemler tamamlanmadan dosyanın incelemeye gönderilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle açıklanan hususların ikmali için dosya mahkemesine geri çevrilmelidir. S O N U Ç :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve eksik hususların ikmali için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.