Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1695 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 295 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2012NUMARASI : 2012/855-2012/1122Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 3.İcra Hukuk (kapatılan Pendik 1.İcra Hukuk) Mahkemesi'nce haczedilmezliğe yönelik yapılan şikayetin reddine dair verilen 14.10.2011 gün ve 2011/485 E., 2011/610 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 19.06.2012 gün ve 5416-21207 sayılı ilamı ile;(...30.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasanın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’una eklenen geçici 6.maddesinin 8.fıkrasında evvelce açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış veya süre dışındaki sebeplerden dolayı davaları reddedilmiş olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin düzenleme, anılan maddenin yürürlük tarihinden sonra ve bu maddeye göre uzlaşma prosedürü uygulanması sonucunda uzlaşma tutanağı ile ya da mahkeme ilamı ile tazminat ödenmesine karar verilmesi durumunda, anılan tazminatın tahsili için yapılacak icra takiplerine ilişkindir. Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir.Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Pendik 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 23.11.2010 olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:İstek, şikayet yolu ile haciz işleminin kaldırılması istemine ilişkindir.Şikayetçi-borçlu belediye vekili, karşı taraf-alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16335 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan doğan alacakların tahsili amacıyla takip başlatıldığını, takip dosyasında müvekkili aleyhine haciz kararı verildiğini, ancak 18.06.2010 tarih ve 5999 sayılı Kanun'un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddesi ve 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi gereğince müvekkilinin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini belirterek, haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf-alacaklı vekili, şikayetçinin belirttiği yasanın kapsamının görülmekte olan ve açılacak kamulaştırmasız elkoyma tazminatına ilişkin davaları kapsadığını, kesinleşmiş mahkeme kararlarının kapsam dışında kaldığını, ayrıca hacizlerin kaldırılmasını gerektiren açık bir düzenlemenin de bulunmadığını belirterek, şikayetin reddini dilemiştir. Yerel Mahkemece, “konuya ilişkin yasal düzenlemenin yerine getirildiğine dair şikayetçi tarafından bir delilin sunulmadığı, buna göre haczin kaldırılmasını istemenin hakkın kötüye kullanılması yasağı kapsamında kaldığı” gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi-borçlu vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.Direnme hükmünü, şikayetçi-borçlu belediye vekili temyiz etmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takibe konu alacağın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6.maddesi kapsamında haczedilemez nitelikte olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır.30.06.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 Sayılı Kanun'un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6.maddesinin birinci fıkrasında 9/10/1956 ila 4/11/1983 tarihleri arasında idarelerce kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat alacağı düzenlenmiş; aynı maddenin onbirinci fıkrasında ise, bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Ayrıca, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2.maddesiyle yapılan düzenlemeyle, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6 ncı maddesi hükmünün, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı öngörülmüştür.Bundan sonra, 6111 sayılı Kanun'un Geçici 2.maddesi hükmü, Anayasa Mahkemesi'nin 01.11.2012 gün ve E:2010/83, K:2012/169 sayılı ilamıyla iptal edilmiştir.Bunun üzerine, yasakoyucu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6.maddesini, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21.maddesiyle yeniden düzenlemiştir. 6487 sayılı Kanun'un 21.maddesiyle değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6.maddesinin son fıkrasında; 4.11.1983 ila 11.06.2013 tarihleri arasında idarelerce kamulaştırmasız elatılan yerlerin, kamulaştırılması halinde, ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya içerisindeki belgelerden takibe konu ilamın, kamulaştırmasız elatmadan kaynaklandığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Ayrıca, takibin dayanağı ilamda belirtilen alacağın, kamulaştırmasız elatmadan doğduğunun kabulü halinde bile, en son elatma tarihinin ne olduğu bilinemediği için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6/1.maddesi kapsamında olup olmadığı da denetlenememektedir. Bunların yanında, Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16335 E. sayılı dosyası da eldeki dosya içerisinde bulunmamaktadır.Şu durumda mahkemece yapılacak iş; Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16335 E. sayılı takip dosyası ile takibe konulan Pendik 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23.11.2010 tarih ve E:2009/271, K:2010/429 sayılı ilama ait dava dosyası getirtilerek, bu dosya içerisine konulmalı; anılan dava dosyası içeriği incelenerek, takibe konu alacağın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6/1.maddesi kapsamında olup olmadığı belirlenmeli; bundan sonra, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6.maddesini yeniden düzenleyen 6487 sayılı Kanun'un 21.maddesinin son fıkrasının eldeki uyuşmazlıkta uygulanıp uygulanmayacağı tartışılarak, varılacak sonuca göre, bir karar verilmelidir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 11.09.2013 gün ve E:2012/12-1841, K:2013/1299 sayılı ilamında da aynı sonuca varılmıştır.Bu yönler gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hal böyle olunca, direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Şikayetçi-borçlu belediye vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanunu'nun 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı Kanun'un 366. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.