Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1691 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 355 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/12/2012NUMARASI : 2012/123-2012/269Taraflar arasındaki “marka hakkına tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. FSHH Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.10.2010 gün ve 2010/145 E.,-2010/411 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2012 gün ve 2011/766 E., 2012/8675 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkilinin 132 Sayılı Kanunla kurulmuş, tüzel kişiliği haiz özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kamu kurumu olduğunu, Kuruluş Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca Kurumun izni olmaksızın 'TSE' markasının üçüncü kişilerce hiçbir şekilde kullanılamayacağını, davalının, 11.11.2005 tarihli TSE Marka Sözleşmesi 31.12.2007 tarihinde feshedildiği halde, anılan ibareyi ihale fiyat tekliflerinde izinsiz olarak kullandığını, bu durumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin 10/2. maddesi uyarınca 1 yıllık emsal kullanma bedelinin iki katı tutarı 8.260 TL maddi ve maddi tazminatın beş katı tutarı olan 41.300 TL manevi tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının izin almaksızın davacıya ait 'TSE' ibareli markayı kullandığı, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin 10/2. maddesi uyarınca maddi tazminatın 1 yıllık emsal kullanma bedelinin iki katı olarak belirlendiği, ancak anılan hükmün tek taraflı cezai şart niteliğinde olduğu, taraflar arasında sözleşme imzalansa bir katı tazminata hükmedilecekken, sözleşme yapılmadığından bahisle iki katı tazminat ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 4.130 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve manevi tazminatın niteliği gereği mahkemece takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Ancak, Dairemizin 07.02.1983 gün 4/493, 03.06.1983 tarih 2576/2907, 19.03.1990 tarih 1874/2383 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere davacı TSE 22.11.1960 tarih 132 sayılı Kanun ile kurularak bu Kanun'un 1. maddesiyle TSE garanti markasını almış ve sicile tescil ettirmiştir. Aynı Kanun'un 1,2 ve 11. maddelerinde belirtildiği üzere TSE'ne her türlü madde ve mamuller ile ilgili usul ve hizmet standartları yapmak, özel ve resmi sektörün isteği üzerine standartları ve projeleri hazırlamak, mütalaa vermek, standartları konusunda her türlü ilmi ve teknik inceleme araştırmalarda bulunmak görevleri verilmiş olup, TSE garanti markasını almak üreticiler için zorunlu olmamakla beraber, bu markayı mamüllerinde kullanmak isteyenler davacı Kurum'a başvurarak tahlil ve kontrol ücreti ödemek, madde ve mamüllerin Kurum'ca belirlenmiş Türk Standartlarına uygunluğunu tespit ettirip aidatları, teminatları ve ayrıca tarifeye göre hesaplanacak primi ödeyerek sözleşme yapmak zorundadır. Böylece, TSE markasını taşıyan mamüllerin kalite yönünden kontrol edilerek Türk Standartlarına uygunluğunun saptanmış olduğu kamu oyunda öncelikle kabül edilmiş bulunacağından, TSE garanti markasının izinsiz kullanılması halinde kamu oyunun bu konuda ciddi bir biçimde yanıltılmış olacağı da kuşkusuzdur.Davacı Kurum'a yasa ile verilen TSE garanti markasının hukuken korunmasının zorunlu bulunduğu açıktır. Söz konusu markanın korunması bakımından da 556 Sayılı KHK hükümleri , TTK 56 v.d maddeleri ve 1322 Sayılı Kanunların ve Nizamnamelerin Sureti Neşir ve ilanı Mariyet Tarihi Hakkında Kanun ve ayrıca 132 Sayılı Kuruluş Kanunu'nun verdiği yetkiye dayanılarak davacı Kurum'ca çıkartılan TSE Ürün Belgelendirme Yöngergesi hükümleri'nin hep birlikte dikkate alınması gerekir.132 Sayılı TSE Kuruluş Kanunu'nun 1,2 ve 11. maddelerine göre davacı Kurum kamu hizmeti gören bir kamu kuruluşu olup görev ve yetkileri belirlenmiş, aynı Yasa'nın 14. maddesinde de Kurum'un Yetki ve çalışma usulleri, gelirleri ile bu Yasanın uygulanmasını ilgilendiren sair konular hakkında yönetmelik çıkarma yetkisi tanınmıştır. Bu nedenle 132 Sayılı Kanun hükümleriyle davacı Kurum'a verilen yetkiye dayanarak çıkartılan söz konusu Yönerge'nin de yasal sonuçlarını doğurması gerekir. Talimatname ve talimatlar, aslında idarenin iç işlerini düzenleyici nitelikte olmakla baraber, bazen bir mesele hakkında emri ve hareket tarzını gösterir ve icrai karara dönüşerek üçüncü şahısları da ilgilendirir ve onları diğer idari tasarruflar gibi bağlayıcı olabilir ( Ord. Prof Sıddık Sami Onar ; İdare Hukukunun Umumi Esasları, C1, 2S.291-296, 1960 )Somut uyuşmazlıkta da davacı Kurum'ca maddi tazminat isteminde 132 Sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanarak çıkartılan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin 10. maddesi ve buna bağlı tarifelere dayanılmaktadır. Söz konusu Yönerge'nin 105. maddesinde ''TSE marka/markalarını ve/veya yetki belgelerini sözleşme akdetmeksizin kullanan ya da sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiği halde bu marka veya belgeleri izinsiz kullananlar aleyhine ürünle ilgili '' bir (1) yıllık emsal belge kullanma tavan ücretinin iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat için yasal yollara başvurulacağı '' düzenlenmiştir. Böylece, TSE markasını izinsiz kullananlar yönünden ürünle ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücretinin iki katı tazminat alınması hususu cezai şart niteliğinde belirlenmiştir.Bu durumda mahkemece 132 Sayılı TSE Kuruluş Kanunu ve bu Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi hükümlerine göre belirlenecek ücretin iki katına hükmedilmesi gerekirken kararda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir kamu kuruluşu olduğunu, TSE markasını herhangi bir yerde kullanmak için müvekkili ile marka sözleşmesi yapılması gerektiğini, davalı şirketin bir sağlık kuruluşuna verdiği fiyat teklifinde “TSE+şekil” markasını kullandığını, oysa davalı şirketin müvekkili ile imzaladığı sözleşmenin 31.12.2007 tarihinde feshedildiğini, bu itibarla belirtilen tarihten sonra davalının ürünlerinin Türk standartlarına uygunluğunu ifade eden TSE markasını kullanma hakkının bulunmadığını, ayrıca, davalının hizmet yeterlilik belgesinin yıllık vizesini yaptırmadığı için 01.10.2009 tarihinde kullanma hakkının dolduğunu, davalı işyerinin duvarında TSE uygunluk belgesinin halen asılı olduğunun yaptırılan tespitle belirlendiğini, bu nedenlerle müvekkilinin Ürün Belgeleme Yönerge hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat isteme hakkının bulunduğunu ileri sürerek, marka kullanma tavan ücretinin iki katına karşılık gelen 8.260,00 TL maddi tazminat ile beş katına katı olan 41.300,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştirDavalı şirket, davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, taraflar arasında sözleşme olmaksızın davacı markasının davalı tarafından kullanılması nedeniyle tazminata hükmedilmesinin gerektiği, ancak davacı kurumun davalı ile sözleşme yapmış olması halinde 4.130,00 TL alması mümkün iken, sırf sözleşme yapılmadığı için tek taraflı cezai şart düzenlemesi niteliğindeki yönergeye dayalı olarak sözleşme bedelinin iki katının talep edilmesinin gerçek zarar prensibi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.130,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; maddi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin olup, tazminatın 556 sayılı KHK’nin 66.maddesine göre mi yoksa TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi hükümleri uyarınca tespit edilen ücretin iki katı mı olması gerektiği noktasında toplanmaktadır.132 Sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 14. maddesi aynen; “Türk Stantlardları Enstitüsünün toplanma esas ve usulleri, yönetimi, denetlenmesi, organlarının kuruluş, görev, yetki ve çalışma usulleri ile organ ve üyelerinin görev süreleri, bütçelerinin düzenlenmesi, gelirlerinin toplanması ve sarf şekilleri ile bu kanunun uygulanmasını ilgilendiren sair konular Türk Standardları Enstitüsü Yönetim Kurulunca kabul edilecek yönetmeliklerde belirtilir” hükmünü içermektedir.Bu yasa hükmünün verdiği yetkiye dayalı olarak TSE Yönetim Kurulu’nun 2 Mart 2007 tarihli toplantısında 711 numaralı karar ile kabul edilmiş olan “Türk Standartları Enstitüsü Ürün Belgelendirme Yönergesi” çeşitli tarihlerde revizyona tabi tutulmuş ve “TSE Marka/Markalarının Sözleşme Akdedilmeksizin Kullanılması” başlıklı 10.5 nolu bentte aynen;“TSE Marka/Markalarını Sözleşme akdetmeksizin kullanan yada Sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiği halde, TSE Marka/Markalarını ve/veya belgelerini kullananlar aleyhine; Sözleşme akdetmeyerek TSE’yi maddi zarara sokmaları sebebiyle, ÜBM tarafından tüm ilgili dokümanlar Hukuk Müşavirliği’ne bildirilir.Hukuk Müşavirliği’nce, ürünle ilgili bir (1) yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla TSE’yi kamu ve tüketici nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı talep edilen maddi tazminatın beş (5) katından az olmamak üzere de, ek (manevi) tazminat talebi ile hukuki işlemler başlatılır.ÜBM tarafından ve/veya diğer Birimler tarafından Hukuk Müşavirliği’ne bildirilen veya Hukuk Müşavirliği’ne farklı yollardan intikal eden haksız marka kullanımı ile ilgili hukuki işlem başlatılması durumunda ÜBM’ye bilgi verilir”şeklinde karar alınmıştır.Anılan Yönerge hükmüne göre, TSE markasını sözleşmeden kaynaklanan hakka dayalı olmaksızın kullananlar, emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat ödemek zorundadırlar.Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri esnasında bir kısım üyelerce; marka haklarının 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (556 Sayılı KHK) hükümleri ile koruma altına alındığı, somut olayda davacı tarafın marka haklarının davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle 556 Sayılı KHK’nin 66. maddesi uyarınca tazminat talep edilebileceği, normlar hiyerarşisine göre en üstte Anayasa’nın bulunduğu, sonrasında ise kanun, tüzük ve yönetmeliklerin geldiği, altta bulunan normun üstte bulunan norma aykırı olamayacağı ve davacı kurumun Yönetim Kurulu kararıyla çıkartılan ‘yönerge’ ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi dahi bulunmaksızın tek taraflı olarak belirlenen cezai şartın uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de, Kurul çoğunluğunca; 132 Sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 14. maddesinin verdiği yetkiye dayalı olarak TSE Yönetim Kurulu kararı uyarınca belirlenen ve kurumun internet sitesinde de yayımlanan Türk Standartları Enstitüsü Ürün Belgelendirme Yönergesi hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gerekçesiyle azınlık görüşü kabul edilmemiştir.O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440/3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.12.2013 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar PMF TABLOSU • TAZMİNAT HESAPLAMA Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Pakize'nin içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı N Sigorta ZMSS poliçesi ile sigortalı araç nedeniyle meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek, anne baba, eş ve çocuk için 5.000'er TL destekten yoksun kalma tazminatının müracaat tarihinden iti BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1 Avukatın hakime 'dosyayı incelemeden çıkarsanız böyle olur, burda babanızın uşağı yok' demesi ağır eleştiridir Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan i Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?