Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 168 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 154 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki "endüstriyel tasarımın korunması hükümsüzlüğü" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3.Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 18.12.2003 gün ve 2002/786 E. 2002/685 sayılı kararın incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.03.2005 gün ve 2004/4524 E. 2005/2216 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili, müvekkilinin tekstil makinaları için temizleyici keçelerin üretimini 1992 yılından itibaren gerçekleştirdiğini, temizleyici keçelerden dört adet ürünün 25.06.1999 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile 554 sayılı KHK gereğince tescile bağlandığını, 6 adet ürün içinde endüstriyel tasarım tescil talebinde bulunulduğunu, müvekkili adına tescilli dört ayrı tasarım konusu ürünün davalı tarafından taklit edildiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabetten men'ine, (10.000.000.000) TL maddi ve (5.000.000.000) TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davaya cevabında ise, davacıların aktif husumet ehliyetine haiz olmadıklarını, tasarıma itiraz süresinin de geçirildiğini, esastan da davanın reddinin gerektiğini bildirmiştir. Davalılar E…….. ve N……… vekili, davacının tescilini sağladığı, tasarımın ayırt edici ve yenilik vasfı taşıyan bir tasarım olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, davacının ihtiyati tedbir kararına istinaden toplattırdığı ürünler nedeniyle müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, (4.000.000.000) TL maddi ve (2.000.000.000) TL manevi tazminatın hükmedilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davasında ise, davalı (asıl davada davacı) adına olan tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davacı (birleşen-davada davalı)'nın 6608 sayılı tescilli endüstriyel tasarımlarının yeni ve ayırt edici özelliklerinin bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davacı adına tescilli 6608 sayılı 25.06.1999 tarihli endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Karar, davacı (birleşen davada davalı) vekilince temyiz edilmiştir. Davacı (Karşı Davalı-Birleşen Davada Davalı) vekili, müvekkili adına tescile bağlanmış "Tekstil makinaları için temizleyici keçeler" emtiasının aynının davalı tarafından taklit edildiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin men'i ile maddi-manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Birleşen davada ise, asıl davanın davalısı, davacı (Birleşen davada Davalı) adına tescile bağlanan çoklu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığını belirterek, davacı adına olan tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Bir endüstriyel tasarımın tescil edilebilmesi için, 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5 ve 7 nci maddelerinde öngörülen anlamda, o tasarımın yeni (özgün) ve dünyanın herhangi bir yerinde daha önce kamuya sunulmamış olması gerekir. Davaya konu tasarımların özgün olup olmadığı konusunda yaptırılan bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince ciddi itirazlarda bulunulmuştur. 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 7/son maddesinde "ayırt edicilik niteliğinin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilk olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu gözönüne alınır" hükmü yer almaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/111,112,113 D.İş dosyalarında alınan Bilirkişi tespitlerinden yola çıkılarak inceleme yapıldığı anlaşılmakta olup, davacının tasarımlarının yenilik vasfı taşıdığı yönündeki itirazlarının duraksamaya yol açmayacak biçimde bu raporlarda karşılandığından söz edilemez . Mahkemece, aralarında tekstil, makine mühendisi ve bir hukukçu bulunan üç kişiden oluşan uzman heyetten yukarıda açıklanan ilkeler ışığında denetime elverişli rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı (B.davada davalı) yararına bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davacı -Karşı Davalı vekili Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 7.3.2007 gün ve 2007/11-94 E. 113 K. sayılı kararında aynı görüşün benimsenmiş olmasına göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ:Davacı-Karşı Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.