MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/11/2012NUMARASI: 2012/781-2012/801Taraflar arasındaki “istihkak/tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nce asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20.10.2011 gün ve 2010/691 E., 2011/906 K. sayılı kararın incelenmesi davalı/karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 28.06.2012 gün ve 2012/5227 E., 2012/7447 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı 3.kişi vekili, Ankara 17.İcra Müdürlüğü'nün 2009/13722 sayılı takip dosyasında haczedilen .... ve ......plakalı araçların hacizden önceki bir tarihte noter satış sözleşmeleriyle borçludan satın alındığını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı alacaklı vekili, borçlunun borca batık olduğunu, davacının da bu durumu bilebilecek durumda bulunduğunu, davacı ve borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yaptıklarını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında ise bu tasarrufların İİK.nun 280 maddesi uyarınca iptalini talep etmiştir.Davaya dahil edilen borçlu cevap vermemiştir.Mahkemece noter satışlarından sonra haciz konulduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği gerekçeleriyle istihkak davasının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, davalı alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96.maddesine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK.nun 97/17 maddesine dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir.Mahkemece noter satışlarının haciz tarihinden önce yapılmış olması nedeniyle 3.kişinin istihkak davasının kabulü ile alacaklının karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş ise de davacının aynı tarihli satış sözleşmeleriyle borçlunun ticari nitelikli iki aracını, kasko satış değerinden daha düşük bir bedelle satın aldığı, borçlu şirkete ait bir çok aracın da borcun doğum tarihinden sonra başka şirketlere satıldığı anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptaline konu olan araçların ticari mahiyette olduğu dikkale alınarak, mülkiyetleri borçlu şirket ortaklarına ait olsa da vergilerin kim tarafından ödendiği, şirket defterlerinde araçlarla ilgili kayıt bulunup bulunmadığı araştırılarak, İİK.nun 280/son maddesinde göz önünde bulundurulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı/karşı davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Asıl dava istihkak; karşı dava tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Yerel Mahkemenin, asıl davanın kabulüne karşı davanın ise reddine dair verdiği karar, davalı/karşı davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, davalı-mukabil davacı alacaklı vekilinin 20.10.2011 tarihli celsede başkaca delillerinin olmadığını bildirdiği, tarafların iddiası ve dayandığı delil olmadan bozma ilamında belirtildiği gibi vergilerinin kim tarafından ödendiği, araçlarla ilgili şirket defterlerinde kayıt olup olmadığının incelenmesinin usul hükümlerine aykırı bulunduğu gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.Direnme hükmünü, davalı/karşı davacı vekili temyiz etmiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı/karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Yasanın 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı yasanın 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.