MAHKEMESİ : Zonguldak 1.İş MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2012/351 E-2012/480 K.Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.02.2012 gün ve 2012/40 E.-2012/98 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 21.05.2012 gün ve 2012/10390 E.-2012/8580 K. sayılı ilamı ile;(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremez hale gelen davacının %39,73 fark malüliyeti nedeniyle oluşan manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, manevi tazminat isteminin kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair 14.07.2011 tarihli kararın Dairemizin 05.12.2011 tarihli kararı ile bozulması üzerine uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 36.000,00 TL manevi tazminatın 26.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ve fazla istemin reddine karar verilmiştir.Davacının meslek hastalığı sonucu, 01/07/1992 tarihli raporda %19,27 oranında, 26/08/2010 tarihli raporda ise %59 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda, davacı vekilinin kaçınılmazlığı kabul ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu ortadadır. O halde, davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, meslek hastalığı sonucu oluşan frk maluliyet nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı kuruma ait iş yerinde işçisi olarak çalıştığı sırada meslek hastalığına yakalanarak maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını sıklı tutup, 39,73 fark maluliyet nedeni ile 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece verilen ilk hükümde davanın kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazmihnat isteminin kabulünene karar verilmiş, temyiz edilen bu hüküm Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin 05.12.2011 tarih 2011/15382 E, 2011/12248 K sayılı kararıyla bozulmuştur. Mahkemece bu kez bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabul ile 36.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Özel Daire’ce metni aynen yukarıda alınan gerekçeler ile karar bozulmuş; yerel mahkemece, önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararını davalı vekili temyize getirmektedir. Açıklanan maddi olgu, iddia ve savunma ile bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; , meslek hastalığı nedeni ile uğranılan %39,73 fark maluliyet nedeniyle takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Manevi tazminat isteminin temelinde davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları zarar, zarar ile fiil arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.Öte yandan, Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 47.(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği 22.06.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47.(TBK 56). maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat nede cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. 0 halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Taktir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, beden gücü kaybı nedeniyle bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tesbit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355, 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 ve 21.11.2012 gün 2012/21-737-824 K. sayılı kararları). Somut olayın incelenmesinde, davalı tarafından işletilen kömür madeni ocağında 1972-1993 yılları arsında çalışan davacının 01.07.1992 tarihinde meslek hastalığı nedeni ile uğradığı maluliyet oranının %19,27 olduğunun tespit edildiği, 17.09.1993 tarihinde emekli olması nedeniye işen ayrılan davacının maluliyet oranının 26.08.2010 tarihi itibari ile %59 olduğunun tespit edildiği, olayda kaçınılmazlık bulunduğu taraflarca kabul edilmektedir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve mesleğin niteliğinden kaynaklanan kaçınılmazlığa, fark maluliyetin tespit edildiği tarihteki paranın alım gücüne göre hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Bu bakımdan, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararının bozulması gerekmiştir. S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/3.fıkrası uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2013 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1
Danışık nedeniyle icra takibinin iptalinin istenilmesi halinde iptali yerine icra takibinin davacı bakımından hükümsüz olduğuna karar verilmelidir.
Davacı K.. Mobilya San. Tic. A.Ş. vekili tarafından, davalılar E.. Ş.. vd. aleyhine 06/01/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı işlemin iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/07/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı E.. Ş..
Haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı beyanda bulunmak - tazminat davası
Y A R G I T A Y İ L A M ITaraflar arasındaki “tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.03.2012 gün ve 2011/441 Esas, 2012/112 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?