MAHKEMESİ : İzmir 6.Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2012NUMARASI : 2012/61 E-2012/173 K.Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.11.2010 gün ve 2009/116 E.-2010/461 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15.09.2011 gün ve 2011/4335 E-2011/12680 K.sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalının çöp toplama işini ihale ile aldığını, 31.12.2004 tarihi itibarıyla hizmetini tamamladığı ve teminatın iadesini istediği halde iade edilmediğini, iadesi talepli önceki davasının SSK borcu nedeniyle reddedildiğini, bundan sonra teminatın nakde çevrilerek SSK borcunun mahsup edildiğini ancak kalan teminat bedelinin iade edilmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı olarak 70.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalıya ait çöp toplama sözleşmesinin gereğini yerine getirdiği, 31.12.2004 tarihi itibarıyla sözleşme süresinin tamamlandığı, artık başka firmaların devam ettiği halde ihale ve sözleşme için verdiği teminatının borcu olmadığı halde iade edilmediğini bildirerek tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı davacının hizmet verdiği dönemi de kapsar şekilde bazı işçilerin işçilik alacağı kıdem vs tazminatları için iş mahkemesinde belediyeye karşı dava açtıklarını, sözleşme ve şartnameye göre teminatı iade etmeme hakkının bulunduğunu savunmuştur.Davacının hizmetinin 31.12.2004 tarihi itibarıyla tamamlandığı işe artık başka firmaların devam ettiği, davacının hizmet süresi içinde bir kısım işçilerin işten çıkarılması nedeniyle davalıya karşı dava açtıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.4.1.maddesi ve idari şartnamenin 33.maddeleri hükmüne göre özetle yüklenicinin bu işten dolayı idareye hiçbir borcunun bulunmadığı takdirde teminatın iade edileceği belirtilmiştir. Yine sözleşme ve şartnameye göre işçilerin iş kanunundan ve toplu sözleşmeden doğan haklarından davacı yüklenicinin sorumlu olacağı, mahkeme kararı ile kesinleşmiş işçi alacaklarının yüklenicinin istihkakından kesinti yapmak suretiyle ödemeye idarenin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Davacının çalıştırdığı işçiler tarafından davalı üst işveren davalıya karşı iş mahkemesinde bir çok dava açıldığı da sabit olduğuna göre nakte çevrilen teminat bedelinden mahsup edilen SSK borcu dışındaki miktarın iade edilip edilmeyeceği, bu iş mahkemesi davalarının sonucuna göre ve davalı idareye karşı bu hizmet işinden dolayı hiçbir borcunun bulunmadığı tesbit edildikten sonra belli olacaktır.Bu nedenle davalı bu aşamada kalan teminat bedelinin iade etmemekte haklıdır. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümleri gözetilerek davanın bu aşamada reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, alacak istemine ilişkindir.Davacı, davalının çöp toplama işini ihale ile aldığını, 31.12.2004 tarihi itibarıyla hizmetini tamamladığı ve teminatın iadesini istediği halde iade edilmediğini, aynı taleple önceden açılan davanın SSK borcu nedeniyle reddedildiğini, bundan sonra teminatın nakde çevrilerek SSK borcunun mahsup edildiğini ancak kalan teminat bedelinin iade edilmediğini bildirerek 70.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacının çalıştırdığı işçiler tarafından açılmış çok sayıda dava bulunduğunu, teminatların iadesi şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Özel Daire’ce, metni yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçelerle bozulmuş; mahkemece, önceki gerekçelere ilave olarak 31.12.2004 tarihi itibari ile davacının resmi kurumlara borcunun bulunmadığı, derdest olan davaların teminatların iadesine engel olmadığı gerekçeleri direnme kararı verilmiştir.Direnme kararını davalı vekili temyize getirmektedir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen 26.01.2004 tarihli hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı belediyeye verilen ve davalı tarafından nakde çevrilen teminat mektuplarındaki bedelin davacıya iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalı hakkında açılmış çok sayıda işçilik alacağı davası bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.Yerel Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Direnme kararı, bu nedenle bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “ Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.