MAHKEMESİ : İzmir 10.Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 07/12/2012NUMARASI : 2012/637 E-2012/319 K.Taraflar arasındaki " tazminat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 09.07.2009 gün, 2007/281 E -2009/319 K sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12.06.2012 gün ve 2012/2524 E.-2012/7657 K sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalıya ait aracın, müvekkili şirkete zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı kaza sonucu zarar gören diğer araçların zararının poliçe limiti dâhilinde ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak kaza yapmış olması nedeniyle rücu hakkının doğduğunu belirterek 12.999 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın yaptığı kaza sırasında araç sürücünün alkollü olduğu iddiasına dayalı olup, üçüncü kişiye ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A-1.maddesinde sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarar uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı karayolları trafik kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, Motorlu Kara Taşıtları ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının sigorta teminatının kapsamı başlıklı 1.maddesinde ise sigortacı aracın işletenine yükletilebilecek hukuki sorumluluğu poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası haddi üstünde kalan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar temin edeceği düzenlenmiştir.2918 sayılı KTK.nun 95/2.maddesi zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları B-4 ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartları 4.maddesi hükmü uyarınca sigorta şirketi tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Taraflar arasındaki ZMSS genel şartları B.4.d maddesi ve İMSS genel şartlarının 4.c maddesi gereğince sigorta şirketinin kendi sigortalısından kazaya karışan diğer araç için ödediği tazminatı talep edebilmesi için sigortalı veya sürücüsünün salt alkolün etkisi ile kazaya neden olması gerekir. Böyle bir durumun varlığını ispat yükü sigorta şirketine düşmektedir. Bu nedenle sürücünün aldığı alkolün oranı da doğrudan doğruya sonuca etkili değildir.Her iki Poliçe Genel Şartları'nın rücu hakkını düzenleyen bölümünde sigortalının veya sürücüsünün alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından dolayı olayın meydana gelmiş olması halinde sigortacının sigortalısına rücu edebileceği öngörülmüş herhangi bir oran ve sınırdan söz edilmemiştir. Dava konusu olaydan sonra davalıya ait araç sürücüsü olay yerinden kaçmış, alkol ölçümü yapılamamış, hasar gören iki aracın sürücüleri hazırlık soruşturması sırasında alınan beyanlarında davalıya ait araç sürücüsünün alkollü olduğunu belirtmişlerdir. Davalıya ait araç sürücüsü ise hazırlık ifadesinde bir aracın kendisini solladığı sırada aracının sol kapısına çarpması nedeniyle kazanın meydana geldiğini beyan etmiş, araç üzerinde görgü ve tespit yapılmıştır. Davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatı rücu edebilmesi için kazanın başka bir etken olmadan salt alkolün etkisi ile meydana gelmiş olması gerekir. Bu hale göre mahkemece davalıya ait aracın hasarlarını gösteren görgü ve tespit tutanağı, davalıya ait araç sürücüsünün ifadesi dikkate alınarak aracın hasarlı bölümlerine göre kazanın başka bir aracın davalıya ait araca çarpmasının etken olup olmadığı, salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi için nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzmanın bulunduğu bilirkişi heyetine birlikte inceleme yaptırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın yaptığı kaza sırasında araç sürücünün alkollü olduğu iddiasına dayalı olarak üçüncü kişiye ödenen tazminat bedelinin, sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı şirket vekili; davalıya ait sigortalı aracın, karıştığı kaza sonucu diğer araçların zararının poliçe limiti dâhilinde ödendiğini, araç sürücüsünün alkollü olarak kaza yaptığının anlaşıldığını ileri sürerek 12.999 TL tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.Davalı; tahkikat aşamasında beyanda bulunmamıştır.Mahkemece; alınan bilirkişi raporları ile kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu kazanın başka bir etken olmadan salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği yönünde mahkemece hükme yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere özellikle 2918 sayılı KTK’ nun 95/2 maddesi Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B-4 ve ihtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 4. maddesi hükmü uyarınca; davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatı rücu edebilmesi için kazanın başka bir etken olmadan salt alkolün etkisi ile meydana gelmiş olması gerektiği, somut olayda, kolluk tarafından 05.03.2006 tarihinde davalıya ait araç ile ilgili düzenlenen tutanakta; “…sol ön kapı uç kısmı içe göçük vaziyette olduğunun tespit edildiğinin...” belirtildiği, ayrıca sürücü beyanında da “…Ankara caddesini takiben Konak istikametine seyrettiği sırada bir otomobilin kendisini solladığını, sollarken aracının sol ön kapısına çarptığını, bunun üzerine direksiyonunu sağa kırdığını, sağ yan yola geçtiğini…” bildirdiği gözetildiğinde, kazaya başka bir aracın davalıya ait araca çarpmasının etken olup olmadığı, salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi yönünde bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğinden, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Hukuk Genel Kurulu'nun çoğunluğunca benimsenmiştir. Yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce, kazaya sebep olan araç sürücüsü Rahim Kömürcü'nün olayda % 100 kusurlu olması, araç kullanırken alkollü olması ve kazanın oluşunda alkolün salt etken olması yönünde hükme yeterli araştırma yapıldığı, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, Yerel Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olduğu, onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir.O halde, Özel Daire bozma ilamında ve yukarıda belirtilen ilave nedenlerden dolayı direnme kararının bozulması gerekmiştir.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarıda belirtilen ilave nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı kanunun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Avukatın yapamayacağı işler- ortak çalışan avukatlar da işi yasal olarak reddetmek zorundadır.
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38.maddesinde avukatın işi ret mecbureyetinde olduğu haller gösterilmiş, aynı maddenin (c) bendi; “Avukatın evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak görev yapmış olmasını” işi reddetme sebebi olarak kabul etmiş, aynı maddenin son fıkrasın
Sahte fatura kullanımı - tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği - vergi cezası
DAVA VE KARAR:
Davacı
hakkında bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda
düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2002/Ocak-Mart dönemlerine
ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer
vergisi ile kesilen özel usulsüzlük
Avukatlık hizmeti-Kamu görevi-Görevi kötüye kullanma-Nitelikli zimmet-Zincirleme suç
Tebliğname No : KD - 2011/271434Görevi kötüye kullanma suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/03/2011 gün ve 2010/126 Esas, 2011/84 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizi
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?