MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 02/06/2009NUMARASI : 2009/56-2009/82Taraflar arasındaki “Sıra cetveline itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.1.2008 gün ve 167-6 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 5.6.2008 gün ve 4756-6197 sayılı ilamı ile; (...Davalının avans yatırmak suretiyle 7.3.2005 tarihinde yapmış olduğu satış talebi,kıymet takdiri yapılmadan satış talep edilemeyeceği gerekçesiyle 10.3.2005 tarihinde icra müdürü tarafından reddedilmiş olup,bu karara karşı şikayet yoluna başvurulmamıştır. Satışın reddine ilişkin icra müdürü kararının bu şekilde kesinleşmesi nedeniyle, geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemez. Mahkemece bu husus gözetilerek davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir. Direnme kararını temyiz eden davacı T.Vakıflar Bankası T.A.O.'ndan peşin temyiz harcı ile Yargıtay'a başvuru harcının alındığına dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.Hukuk Genel Kurulundaki görüşmede; direnme kararını temyiz eden davacı T.Vakıflar Bankası T.A.O.'nın, peşin temyiz harcı ve Yargıtay başvuru harcından muaf olup olmadığı ön sorun olarak değerlendirilmiştir.Davacı Banka, genel haciz yolu ile taksitli ticari kredi borç ve rehin sözleşmesine dayanarak borçlu ve kefiller aleyhine başlattıkları icra takibinden dolayı düzenlenen sıra cetvelinin dördüncü sırasında yer almış ve eldeki dava ile sıra cetvelinde birinci sırada yer alan davalı alacaklının sırasına itiraz etmiştir. Bilindiği üzere, harçlar, kamu hizmetinden yararlananların bu hizmetler dolayısıyla hizmetin maliyetine bir ölçüde katılmak üzere ödedikleri meblağlardır. Yani, idarece yapılan belirlenmiş bir hizmet sonucu, kamu hizmetinden yararlanma karşılığı olarak, bu hizmetten yararlananlar tarafından ödenmesi gereken kamu geliri niteliği taşımaktadır. Bir kamu hizmetinden dolayı harç alınabilmesi, bu hizmetin kanunla belirlenmesine ve bu hususla ilgili harç alınmasına ilişkin düzenlemelerin de, kanunda yer almasına bağlıdır.Nitekim T.C. Anayasası'nın 73.maddesi; “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.”hükmünü içermektedir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu Geçici madde 13’te ; “Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.Ş. dahil ) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 140… ıncı madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, ... dahil bankalarınca uygulanır.”Yine aynı Kanun’un 140.maddesinde ise; “ Fon her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır….” hükmü yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O, 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanunu ile kurulmuştur. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalar arasında yer alan davacı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O , 5411 sayılı Kanunun geçici 13.maddesi yollamasıyla, aynı Kanunun 140.maddesi kapsamındadır ve harçtan muaftır. Bu nedenle, peşin temyiz ve Yargıtay başvuru harcından da muaf olan davacı bankanın temyiz dilekçesinin incelenmesi gerektiği sonucuna varılarak; böylece, ön sorunun oyçokluğu ile reddi ile işin esasının incelenmesine geçilmiştir. İşin esasına gelince;Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç :Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.3.2010 gününde, oybirliğiyle karar verildi.