Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 138 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 33 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki "çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.05.2008 gün ve 2007/209 E., 2008/96 K. sayılı kararın incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.11.2008 gün ve 2008/9338-11646 sayılı ilamı ile; "……Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen kayıtlardan, çekişme konusu taşınmazlardan 834 sayılı parselin davacılar, 830 sayılı parselin ise davacılar ile davalılardan S…… adlarına paylı biçimde kayıtlı oldukları görülmektedir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, 830 sayılı parselde davacılar ile davalı S……'nin çekişmesiz olarak kullandıkları yerler bulunduğu, S……. dışındaki davalıların da taşınmaza müdahale ettiklerinin kanıtlanamadığı anlaşıldığından, anılan taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesi doğrudur. Ne var ki, 834 sayılı parsel bakımından ise herhangi bir soruşturma gerçekleştirilmiş değildir. Hal böyle olunca, 834 sayılı parsel başında keşif yapılarak yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının dinlenmesi, davalıların taşınmaza müdahale edip etmediklerinin açıklığa kavuşturulması, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye yarayan krokili rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir……" gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.