Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 133 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 677 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasındaki "Şikayet, kanun yoluna başvuru" nedeniyle yapılan yargılama sonunda; Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 15.08.2008 gün ve 2008/237 E., 244 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 12.03.2009 gün ve 2008/24324 - 2009/5167 sayılı ilamı ile önce onanmış; karşı taraf/alacaklı vekili karar düzeltme istemi üzerine bu istem kabul edilerek 20.10.2009 gün ve 2009/11649-19668 sayılı ilamı ile; ("...Alacaklı vekili tarafından borçlu A…… Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti. hakkında genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı ve örnek 7 numaralı ödeme emrinin adı geçene 14.06.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatı ile şirket ortakları Y…… İ…… S…… ve Ç…… E…… vekili tarafından icra mahkemesine başvurularak ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü görülmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ancak tebliğ işlemine muhatabı olan borçlu şirket şikayet konusu yapabilir. Dosya içinde mevcut 03.09.2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre şikayetçiler Y…… İ…… S…… ve Ç…… E……'un tek başlarına ve birlikte borçlu şirketi temsile yetkili olmadıkları anlaşılmaktadır. Kaldı ki adı geçenle tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru da borçlu şirketi temsilen ve şirket adına olmayıp, şahısları adına ve şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatları ile yapılmıştır. Bu durumda icra takibinin borçlusu ve şikayete konu tebliğ işleminin muhatabı olmayan üçüncü kişiler Y…… İ…… S…… ve Ç…… E……'un ödeme emri tebliğ işleminin iptali isteminin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi yerine mahkemece şikayetin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Dairemizce hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. Alacaklı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 12.03.2009 tarih ve 2008/24324 esas, 2009/5167 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428.maddeleri uyarınca Bozulmasına...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Karşı taraf/alacaklı B…… S……vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Nitekim, aynı ilke Hukuk Genel Kurulu'nun 30/4/2003 gün ve E:2003/12-313, K:2003/310; 15.11.2006 gün ve E:2006/12-691, K:2006/722; 08.10.2008 gün ve 2008/12-538, K:576 sayılı ilamlarında da benimsenmiştir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Karşı taraf/alacaklı B…… S…… vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.04.2011 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Avukatın yapamayacağı işler- ortak çalışan avukatlar da işi yasal olarak reddetmek zorundadır. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38.maddesinde avukatın işi ret mecbureyetinde olduğu haller gösterilmiş, aynı maddenin (c) bendi; “Avukatın evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak görev yapmış olmasını” işi reddetme sebebi olarak kabul etmiş, aynı maddenin son fıkrasın TİCARİ DEFTERLERİN TALEP EDİLMESİNE RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ / ALEYHE YORUMLANAMAMASI Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2011 gün ve 2010/507 E.-2011/342 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.06.2012 gün ve 2012/4241 E- 2012/99 Avukatın takip kesinleştiği halde alacağın tahsili için gereken diğer işlemleri yapmaması görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde Ankara Barosuna bağlı avukat olarak çalışan sanığın, 13/10/2008 tarihli vekaletname ile katılanın K.. ve T.. Köyü tüzel kişiliklerinden olan alacağının tahsili amacıyla vekilliğini üstlendiği, Po Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?