Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1229 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 269 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.01.2012 gün ve 2008/340 E.-2012/21 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 13.11.2012 gün ve 2012/4069 E. 2012/25204 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davacının 20.07.2006 tarihinde davalı şirketin Sudan'daki şantiyesinde laboratuvar şefi olarak aylık 1500.00 $ ücret ile çalışmaya başladığını, maaşlarının parça parça eksik ve hiç ödenmemesi üzerine 07.04.2007 tarihinde yazılı olarak istifasını verdiğini belirterek maddi tazminat, manevi tazminat ve ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davacının sözleşmedeki ücret seviyesinde çalıştığını, sözleşme gereğince saat ücretinin 1,78 $ olduğunu, avans ve avans dışı ücretlerin banka vasıtasıyla ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonunda maddi ve manevi zararı davacı tarafından ispat edilemediğinden reddine, karara esas alınan hesap raporunda tanıkların doğruladığı davacının iddia ettiği aylık net 1.500,00 $ ücret seviyesinden hesaplanan ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre davacı davalı şirkete ait işyerinde aylık 1500.00 $ ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı taraf ise davacının iş sözleşmesinde kararlaştırılan 1.78 $ saat ücreti ile çalıştığını savunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamışlardır. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddia ettiği ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.Alınan hesap raporuna davalının itirazı üzerine mahkemece emsal ücret araştırması yapılmış, Ankara Ticaret Odası davacının 1.200,00 $ ücretle çalışmış olabileceğini bildirmiştir.Ücret araştırmasında belirlenen ücret seviyesinden hesaplama yapılması için mahkemece davalı tarafa verilen kesin süre içerisinde bilirkişi raporu için belirlenen ücret yatırılmadığından ek rapor alınmasına ilişkin ara karardan rücu edilerek dosyadaki hesap raporuna itibarla karar verilmiştir.Davacının işyerinde laboratuvar şefi olarak çalıştığı, yapılan ücret araştırmasına göre aylık net 1.200 $ ücretle çalışmış olabileceği kabul edilmelidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 275. maddesinde “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.” düzenlemesi yapılmışken 04.02.2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanın 12.01.2011 kabul tarihli ve 6100 sayılı "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde 1086 sayılı kanundaki düzenlemeye parelel olarak bilirkişiye başvurulacak haller düzenlenmiştir. Maddeye göre “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” düzenlemesi getirilmiştir.Mahkemece yapılan araştırmada davacının 1.200,00 $ ücretle çalıştığı benimsendiğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın sadece ücret alacağı konusunda olduğu dikkate alındığında ortada bilirkişiye başvurulmasını gerektiren, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir durum olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda belirlenen ücret seviyesinden mahkemece hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken bilirkişi yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, ücret ve hafta tatili ücreti alacağı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, koşulları oluşmayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddi ile aylık 1500 dolar ücret üzerinden hesaplanan ücret ve hafta tatili alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; bilirkişi hesabında esas alınan ücrete yönelik davalının itirazı dikkate alınarak yapılan emsal ücret araştırmasına göre belirlenen ücret üzerinden alacaklarının hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olup olmadığı; varılacak sonuca göre bilirkişi ücretinin yatırılması için verilen kesin süreye rağmen davalının masraf yatırmaması nedeniyle bilirkişi incelemesinden vazgeçilerek ilk bilirkişi raporuna göre hüküm kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.