Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1226 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1531 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2011 gün ve 2009/63 E.- 2011/579 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 19.11.2012 gün ve 2011/13922 E.-2012/20501 K. sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, maddi tazminat isteminin davacının maluliyeti bulunmadığından reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.11.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranının %0 olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, olayın meydana gelmesinde, davalı asıl işveren E. Müh. İnş.A.Ş.’nin %60, davalı alt işveren Ö.Makenik Tes. Ltd. Şti.’nin % 40 oranında kusurlu bulundukları, davacı işçinin kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminatın çok fazla olduğu ortadadır.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDENLER: Davalılar vekilleri HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan Ö. Mekanik Tesisat İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.nin E.. İnşaat adlı bir firma ile anlaşarak yüklendiği inşaat işinde çalışmakta iken 17.11.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.-TL maddi, 35.000.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Ö Mekanik Tesisat İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının olay tarihinde kendi işcisi olmadığını bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını ayrıca davacının dava konusu iş kazası sonucu hayati tehlikesinin bulunmadığını, bu doğrultuda talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarının haksız, mesnetsiz ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı E. Mühendislik İnşaat ve Tic. A.Ş. vekili; davacının diğer davalı Ö.. Ltd.Şti.'nin elemanı olduğu, müvekkil şirket ile bir bağlantısı olmadığını, diğer davalı şirketle yapılan iş dolayısı ile imzalanan sözleşme gereği iş güvenliği tedbirlerini alma görevinin diğer davalı şirketin yükümlülüğünde olduğunu, müvekkil şirketin kazanın oluşumunda kusuru olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.Yerel Mahkemece, maddi tazminat isteminin davacının maluliyeti bulunmadığından reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.11.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş; Mahkemece, önceki kararda davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarı yönünden direnilmiştir. Direnme hükmünü, davalılar vekilleri temyize getirmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş kazası nedeniyle yaralanan davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının çok fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı ve fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı BK.'nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2033/21-368-355; 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 ve 19.06.2013 gün 2013/21-20-868 sayılı kararları). Somut olayın incelenmesinde, 17.11.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle, davacının göçük altında ka larak maluliyet gerekmeyecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayın meydana gelmesinde davalıların %100 oranında kusurlu olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında çok fazla değilse de; olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü, davacının sürekli iş gücü kaybına uğramamış olması dikkate alındığında, fazla olduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, bir kısım üyeler tarafından; somut olay itibariyle mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu görüşü dile getirilmiş ise de, bu görüş, yukarda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından kabul edilmemiştir. Bu nedenle direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir. S O N U Ç :Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Esastan verilmiş bir ret kararı olduğundan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücreti verilmelidir (...Davacı vekili, 24.12.2008 tarihli sözleşme ile davalının T. Markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirdiğini, davalıya ait taşınmaz üze-rinde 2021 yılına kadar lehlerine intifa hakkı verildiğini ve intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulunun bayilik sözleşmelerini 5 yıl il mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir. S.. E.. ile A.. C.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2007 gün ve 303/457 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir? Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?