MAHKEMESİ : İzmir 5.Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 22/10/2009NUMARASI : 2009/447-2009/487Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İzmir Asliye 5.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.05.2008 gün ve 2004/387 E., 2008/229 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 19.03.2009 gün ve 2008/5510 E., 2009/1535 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait aracın davalı sigorta şirketinin acentası durumunda olan davalı Ş... Sigortanın alt acentası E..-Ç... sigortaya primi peşin ödeyerek kasko poliçesi ile sigorta ettirdiklerini, sigortalı aracın müvekkilinin evine giren hırsızlarca kontak anahtarı ele geçirilerek çalındığını, davalı sigortaya ihbarda bulunmalarına rağmen poliçenin iptal edilmiş olduğu gerekçesiyle tazminat ödenmediğini açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 500,00.TL.sigorta tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, tali acenta durumundaki diğer davalının sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisi bulunmadığı gibi, poliçe priminin de müvekkiline ödenmediğini,yetkisiz kişinin tahsilat yaptığını öğrenir öğrenmez, poliçeyi feshettiklerini savunarak, davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir.Aynı davacı tarafından, mahkemenin 2005/728 Esas sayılı dosyasından davalılar Anadolu Sigorta,Ş... Sigorta-G... Ö... ve E...-Ç... Sigorta -E.... Ç..aleyhlerine 60.000,00.TL.nın tahsili için aynı nedene dayalı olarak açılmış olan tazminat davası, bu dosya ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.Birleştirilen dosya davalısı E... Ç.... vekili, müvekkilinin E...-Ç... sigorta ile bir ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre,poliçe primi ödemesinin riziko tarihinden önce yapılmış olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanamamış olması nedeniyle, poliçe teminatı başlamadığından, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava kasko sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve olayda davalı acentaların husumet ehliyetinin bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dosya içerisinde mevcut poliçe ve eklerinde davalı sigorta şirketinin acentası olan davalı Şilem Sigorta Aracılık Hizmetleri-G.... Ö.... ’in ve 17.09.2003 tarihli sözleşme gereği alt acenta durumunda olan davalı E...-Ç.... Sigorta Aracılık Hizmetleri-A... Y.... isimleri yazılı olup,taraflar arasında tanzim edilmiş olan kasko sigorta poliçesinin davalı sigorta tarafından icazet verilerek geçerli hale getirildiği mahkemenin de kabulündedir. Ancak, mahkemece sigorta priminin rizikodan önce ödendiğinin davacı tarafından ispat edilememiş olması ve E... Ç.... isimli kişinin sigorta acentası ile ilgisinin bulunmaması ve ödeme belgesinin geçersiz bulunması gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, dosyaya ibraz edilmiş olan 16.12.2003 tarihli ödeme belgesindeki 2.194,00.TL.lık miktar ile 16.12.2003 tarihli ilk poliçedeki prim borcu miktarları uyumlu olduğu gibi, ikinci olarak peşin ödeme indirimi yapılmış olan 29.12.2003 tarihli poliçe düzenlenmiş, bilahare 05.01.2004 ve 19.01.2004 tarihli poliçe ekleri düzenlenmiştir. Rizikodan önce davalı sigorta şirketi tarafından prim borcunun ödenmediğine ilişkin olarak davacı sigorta ettirene hitaben herhangi bir uyarı/ihtar yazısı gönderilmemiştir. Ayrıca, düzenlenmiş olan poliçeler davalı sigorta kayıtlarından geçmiştir. Davalı sigorta 09.03.2004 tarihli ihtar yazısında poliçenin 06.01.2004 tarihi itibariyle iptal edilmiş olduğu bildirilmesine rağmen 19.01.2004 tarihli poliçe eki düzenlenmiştir.Davalı sigorta şirketinin acenta ve tali acentayı denetleme yetkisi de bulunmaktadır. Davacı vekilinin temyiz dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu E... Ç....’in İzmir C.Başsavcılığında vermiş olduğu 02.09.2008 tarihli ifadesinde, söz konusu poliçe primi olarak 2.194,00.TL. bedeli aldığını ve kaşesini vurup alındı makbuzu düzenlediğini,tahsil ettiği parayı A... Ö....’in (Ş.... Sigorta) hesabına aktardığını belirtmiş olması karşısında,prim karşılığı olarak alınan meblağın davalı sigorta hesaplarına aktarılıp aktarılmamasının davalı sigorta ile acentası ve alt acentası arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmesi nedeniyle, davacı tarafın TTK.nun 1294 maddesi hükmüne uygun olarak sigorta primini ödemiş olduğunun kabulü gerekmiştir.Sigortalı aracın hırsızlık sonucu çalındığı yönünden de uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kaldı ki; sözleşme ilişkisi kurulduktan sonra, davalı sigorta şirketinin sigorta priminin yetkisiz kişi tarafından tahsil edilmiş olduğunu, bu nedenle ödemenin geçersiz olduğunu ve sorumluluklarının başlamadığını ileri sürmesi Medeni Kanunun 2.maddesinde yazılı olan dürüstlük kuralına ve TTK.nun 20.maddesinde hükmünde yazıldığı gibi, tacirlerin tüm ticari faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne de aykırıdır.O halde, mahkemece işin esasına girilerek,taraf delilleri toplanıp çalınan sigortalı araçla ilgili olarak davacının gerçek zararı belirlendikten sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, kasko sigortasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.Davacı, kasko sigortası yaptırdığı aracın çalınması üzerine sigortaya ihbarda bulunduğu halde poliçenin iptal edildiği gerekçesi ile tazminat ödenmediğini ileri sürerek asıl davada 500,00 TL., birleşen davada 60.000,00 TL.nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Yerel Mahkemece prim ödemesi yapıldığı ispatlanamadığından poliçe teminatının başlamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş, yerel mahkeme aynı gerekçe ile kararında direnmiştir.Davacının kasko sigorta sözleşmesini yaptığı E...-Ç... Sigorta Aracılık Hizmetleri-A...Y..., Ş.... Sigorta Aracılık Hizmetleri-G.... Ö...’in tali acentesi olup, Ş...Sigorta Aracılık Hizmetleri ise Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinin acentesidir.16.12.2003 tarihli taksitli olarak yapılan ilk sözleşme ile 29.12.2003 tarihli peşin ödeme indirimli ikinci sözleşme tali acente olan E...-Ç.... Sigorta Aracılık Hizmetleri-A... Y... tarafından düzenlenmiş ve imzalanmıştır. 19.1.2004 tarihli “Poliçeye Basılmayan Özel Notlar” başlıklı poliçe eki ise Ş... Sigorta tarafından düzenlenmiş ve Ş... Sigorta Aracılık Hizmetleri yetkilisi G... Ö... tarafından vekil olarak tayin edilen A... Ö.... tarafından imzalanmıştır.Tali acentenin poliçe düzenleme yetkisi olmamakla birlikte yukarıda belirtildiği üzere akte icazet verilmekle sözleşme geçerli hale gelmiştir. Uyuşmazlık TTK.nun 1294-1295.maddeleri uyarınca sigorta priminin ödenip ödenmediği buna bağlı olarak sigortacının sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasındadır.Akte icazet verilmiş olması sigorta priminin ödenmiş olduğu anlamına gelmez.E...-Ç.... Sigorta Aracılık Hizmetleri-A... Y.....’in tali acenta olması nedeniyle prim tahsil etme yetkisi bulunmamaktadır. Kural olarak sigorta şirketi tarafından acentaya pirim tahsil yetkisi verilmiş olmasına rağmen, acenta tarafından tahsil edilen pirim, sigortacıya ödenmemiş ise bu sigorta ile acentası arasında iç ilişki olup pirimin sigortaya ödenmemesi sigorta ettiren aleyhine sonuç doğurmaz. Ancak acentanın pirim tahsil yetkisi bulunmadığı halde sigorta ettirenden pirimi alıp sigortalıya intikal ettirmemiş ise sigortacı açısından pirimin ödendiği kabul edilemez. Sigorta ettirenin ve acentanın pirimin sigortalıya ödendiğini ispat etmeleri gerekir. Bu nedenle poliçe bedelini aldığı belirtilen A... Y... in çalışanı olmamakla birlikte onun adına iş yapan E... Ç.... ’in de “Poliçe bedeli peşin alınmıştır “ şeklindeki imzalı yazısının sigorta sorumluluğunun başlaması yönünden bir önemi yoktur. Ne var ki E... Ç....’in İzmir C.Başsavcılığında vermiş olduğu 02.09.2008 tarihli ifadesinde, söz konusu poliçe primi olarak 2.194,00.TL. bedeli aldığını ve kaşesini vurup alındı makbuzu düzenlediğini, tahsil ettiği parayı A... Ö.... ’in (Ş.... Sigorta) hesabına aktardığını belirtmiş olması karşısında prim tahsiline yetkisi olan Ş.... Sigorta veya yetkilisine davacıya ait poliçe ile ilgili sigorta priminin rizikodan önce ödenip ödenmediğinin araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 03.03.2010 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Kat mülkiyetinde ve site mülkiyetinde yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı icra takibi - Taraf sıfatı
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda borca itiraz ettiği, Mahkemece 21.09.2011 tarihinde verilen kararla, bono metninde “....bedeli ma
Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir?
Davacı,
iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın
ödetilmesi davasının yapılan yargılaması
sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra
duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği
Gümrükleme hizmetleri - diğer gümrük müşavirlik hizmetleri için anlaşılan fiyatlar üzerinden vekaleti olan firmadan yazılı teyit alınması hâlinde
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?