Mahkemesi :Çocuk MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, görevi yaptırmamak için direnme Hüküm : 1- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 31/3, 62 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 31/3, 62, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet 3- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet 4- TCK’nın 265/1-3-4, 31/3, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu örgütün korkutucu gücünden yararlanılarak işlemediği sabit ise de; suçun, TCK'nın 6/1-f maddesi kapsamında sayılan taş ile işlendiği anlaşılmakla, TCK'nın 265. maddesinin 4. fıkrasının uygulanması sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede; Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.Kanun koyucunun yukardaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır.Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır.6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, terör örgütü propagandasını yapma eylemi ile örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkileri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger-Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich-Rusya kararları gibi) nazara alınmıştır. Buna göre, sanığın 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ile 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edildiğinden, sanığa yüklenen suçların tarihleri ve işlenme yöntemleri ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendikleri ve bu nedenle sanık hakkında açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 12.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.