Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9012 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17804 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 9 - 2012/319544Mahkemesi : Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 25.09.2012Numarası : 2012/72 - 2012/136 Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "18.11.2010, 16.03.2011, 20.03.2011, 18.05.2011, 29.10.2011, 10.01.2012, 14.01.2012, 15.01.2012, 19.01.2012, 24.01.2012 ve 31.01.2012" yerine "13.02.2012 ve öncesi" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.A- 18.11.2010, 16.03.2011, 20.03.2011, 18.05.2011, 29.10.2011 tarihli eylemleri nedeniyle ilgili olarak; Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatın içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.Kanun koyucunun yukardaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır. Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır. Buna göre, sanığın 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu gözetilerek suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, B- 10.01.2012, 14.01.2012, 15.01.2012, 19.01.2012, 24.01.2012 ve 31.01.2012 tarihli eylemlerine ilişkin olarak; Hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklik karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.